Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına göre ya hükümet düşmeli veya "milli mukavemete taraftar bir Harbiye ve Dahiliye Nazırı" bu hükümette görev almalı; yani Mustafa Kemal Paşa "Harbiye nazırı" (Milli Savunma bakanı) olmalı idi. Fakat bu işlerin ikisinin de güç olduğu anlaşılınca, daha köklü ve daha zorlayıcı hareketlere başvurulması düşünüldü; "İhtilalci bir komite kurmaya" karar verildi. Bu komite, padişahı tahtından indirecek, hükümeti düşürecek; yeni bir hükümet kuracaktı. Ancak, Mustafa Kemal Paşa'nın Şişli'deki evinde verilen bu karardan da bir netice alınmadı. Bu sıralardadır ki o, Anadolu'ya geçme kararı verecektir. Fakat bundan önce yapılacak işler vardı. Bunları 20. Kolordu Komutanlığına tayin edilmek üzere bulunan Ali Fuat Paşa ile (Cebesoy) aşağıdaki şekilde kararlaştırmıştı: 1- Terhis işlemi hemen durdurulacak, 2- Cephane ve silahlar düşmana teslim edilmeyecek, 3- Genç ve enerjik komutanların iş başına getirilmesi sağlanacak 4- Milli mukavemete taraftar idareamirleri'nin değiştirilmemesine çalışılacak, 5- Particilik mücadelesine engel olunacak ve "Halkın maneviyatı" yükseltilecekti.
Yaşadıkları toplumun "kutsal"larını ciddiye almayan, şahsı hayatlarında ise bol para kazanmak ve iyi yaşamaktan daha büyük bir "kutsal"ı olmayan bir alay münafık...
Bir Fransız şairinin dediği gibi, "Aşktan nefrete geçilebilir, ama nefretten aşka geçilmez!" Karşılıksız aşkların mukadder akıbeti, bilhassa böyle bir güzergâh takip eder.
İsyana, dolayısıyla da mutlakiyete geri dönüş olasılığına karşı taşranın ilk tepkileri, 14 Nisan'da görüldü. Selanik'te düzenlenen Meşrutiyet yanlısı miting, İstanbul'a Meşrutiyet'i kurtarmaya gitme kararıyla sonuçlandı ve gönüllüler hazırlanmaya başladı. Ertesi gün birçok taşra kentinden İstanbul'a protesto telgrafları
Thédore Herlz'in politikası karanlıklardan yararlanıyordu. Bu yolda kargaşalıktan istifade etmenin en tipik örneklerinden birisi Herlz'in ölümünden çok sonra ortaya çıkmıştı. 1917'de yayınlanan "Belfour Bildirisi"nde İngiliz hükümeti Filistin'de "Milli bir Yahudi Devletinin" kurulmasından yana olduğunu belirtiyor ve yerli halkı hiç göz önüne almıyordu. Siyasi siyonizmin yöneticileri bu bildiriden derhal yararlanmanın yolunu buldular. Filistin "Yahudi Devleti" artık tek amaçları olacak, bütün Filistin üzerinde egemenlik kuracak siyonist devlet uğruna yerli halkın ortadan kaldırılması başlıca gayeleri arasına girecekti.