Çarpışmayı uzaktan takip eden Makbule Hanım, geriye çekilen askerleri görünce çılgına döndü. Düşman önünden kaçmak bir efeye yakışır mıydı? Ölüm, döneklikten ve bozgundan daha şerefli değil miydi?
Açlık her yerdeydi; fakat isyan rafa kaldırılmıştı. Açlıktan elmacık kemikleri daha bir belirginleşen, gözleri çukurlaşan, incecik bileklerinde damarları iyice belli olan kadınlar, ruhlarının aydınlığında hep tebessüm içindeydiler.
Daha yirmisindeydi, adı Nene Hatun. Hayata dair ümitleri vardı. Huzurun gölgesinde en has sevgilerle bir gelecek hayal ediyordu,ama şimdi savaşın soğukluğu düşmüştü titreyen kalbine ve hayallerinin üstüne.
Türk kadinin kurtuluş savasinda yaşadiği kahramanlik hikayeleri anlat kitap çok etkileyiciydi.Ve bu ülkenin ne fedakarliklari sayesimde ne zorlularla kazanildiğini ve sadece asker değilde halkin tek yurek olduğunu sonucuna çikilabilir
milli mücadele döneminde en ön cephede savaşan mücadele eden, kanları ve canlarıyla bu toprakları bize Mukaddes kılan, kadın mücahitleri Onları asla unutmayacağız .Kara Fatma ları, Şerife kadınları, Nenehatun, ları Makbule hanım ları, ve daha ismini sayamadığımız binlerce analarımızın, Ruhları şad olsun .Önce kadınlar ,önde kadınlar diyoruz.
Kitap verdiğimiz büyük mücadelede kadınlarımızın önemini her hikayesinde bize gösteriyor. Ancak eserin fazlaca romantik şekilde yazıldığını düşünüyorum. Turgut Özakman'ın yapıtlarında bu oranı iyi tutturuyor kanımca ama bu kitapta dinle bezenmiş -Batı'da Türklük çoğunlukla İslam'ın eş anlamlısı olduğundan ve bir milenyumu aşan İslam geçmişimizden dolayı- bir romantizmin içinde boğuluyor. Genel olarak baktığımda kitabı fena değil. İçerisindeki favori hikayem ise "Bizi beğenmediniz mi?" oldu.