Gericilik ve milliyetçilik, faşizmin iki yardakçısı olarak, 'öteki'nin üzerindeki tehdidi artırmak için hoşgörü ya­lanını tekrarladıkça, bu ülkenin toprağı da, suyu da, geleceği de kanlanıyor. Hoşgörü, artık şiddetin kod adı gibi. Türkiye Cumhuriyeti'nde kimsenin kimseyi hoşgörmeye de, horgörme­ ye de hakkı ve yetkisi olamaz. "Yaradılanı hoş gördük Yaradandan ötürü" dizesini Yunus Emre, muktedirlerin kibrine alet olsun diye söylememiştir.
Ümmetin lideri
Ümmetçi siyasetin tuzağına düşen bir Müslüman, ülke için asıl olan şey kendi öz ve kendi milli çıkarları yerine İslam çıkarlarıdır. Ümmetçiliğe saplanmış bir Müslüman ülke için milliyetçilik duygusuna yönelmek İslama, yani "Arap çıkarlarına" aykırı bir davranıştır. Sayf()440 -ArapMilliyetçiliğiVeTürkler #İlhanArsel
Reklam
"Din ve milliyetçilik politikacıların elinde tehlikelidir."
Siyasiler için ise kullanışlı bir metadır milliyetçilik. İki önemli silah vardır onlar için, din ve milliyetçilik. Bu siyasiler birbirlerinin yüzlerine baktıkları zaman ne görüyorlar acaba? Bu kadar çirkin bir tabloyu tasavvur dahi edemiyorum. Dünyada onlar kadar yalan söyleyen insan yoktur. Bir politikacının dürüst olduğunu iddia etmesi, bir fahişenin bakire olduğunu söylemesi gibi bir şey. Siyasetçilerin fahişelerden tek farkları takım elbiseleri.
Enver Paşa
Devlet-i Aliyye 100 küsur yıldır (en iyi rakamla 1800'lerden itibaren ) kendi başına ayakta durmakta zorlanıyordu. Olanlar oldu ve 1914 yazına gelindi.. Ya devletin ve milletin kaderi yüzyıllardır saldırıp duran düşmanın (Rus - İngiliz - Fransız - Yunan vs. ) insafına bırakılarak Avrupa hesaplaşmasını sözümona kenardan izleyecektik.. Ya da
545 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın yazarı Sinoplu Gürcü kökenli bir vatandaş ama bayağı bir Gürcü milliyetçisi. Kitapta akademik ve nesnel bir üslup olmasa da bilgi açısından faydalanmak için okuyabilirsiniz. Kitabın yazarı hem Kemalizm'i hem de komünizmi eleştirmektedir. Yazar yeni kurulan Türkiye cumhuriyetinin azınlıkları asimile edip azınlıkların üst kimlik olan Türklüğe kaynaşmasına tepkili. Halbuki bu çağın gereği olan sivil milliyetçiliğin gerekliliklerindendir. Çünkü Türkiye bir ulus-devlettir. Ki zaten bunun öncesinde Osmanlılık kimliği başarısız oldu ve Türkiye Ermeni, Rum ve Arap isyanlarıyla ciddi badireler atlattı. Bu zorunluluktan dolayıdır ki genç cumhuriyet Türk üst kimliğini inşa etmiştir. Bu etnik milliyetçilik değil sivil ve kültür milliyetçiliğidir. Nitekim asimilasyon/temessül denilen şey sadece Türkiye'de olmadı. Kaldı ki yazarın çok sevdiği Gürcistan devleti Hıristiyan Lâz olan Megrelleri asimile etmeye çalışmaktadır. Hatta Gürcistan Lâzların Kolhis ve Lazika Krallıklarına sahiplenip kendi ürettikleri askeri araçlara Lazika ismini vermektedirler. Diğer yandan dünyadan asimilasyon örnekleri verirsek İspanya Basklarla Katalonları, İngiltere Kuzey İrlandalıları, Pakistan Doğu Bengalleri, Japonlar Ainuları, İsveç Laponları (Samileri), Ruslar Macarları, Suriye Türkmenlerle Kürtleri, Irak Türkmenlerle Kürtleri, Bulgaristan Türkleri, Romanya Macarları ve Yahudileri, Japonlar Korelileri vs asimile etmeye çalışmıştır. Ki zaten bir Gürcü komünist olan Stalin bile Abhazya ve Güney Osetya'yı Gürcistan'a bağlayıp Abhazlarla Osetlere alt kültür ve alt etno unsurları demiştir.
Gürcü Halkının Tarihi
Gürcü Halkının TarihiSandro İberieli · Cinius Yayınevi · 20146 okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.