Nihayet kitaplar yazıldı. Gelenekler yaprakların altında görünmeyen ağaç gövdeleri gibi altında kayboldukları sembolleri doğurmuşlardı.İnsanların inançla bağlandıkları tüm bu semboller giderek büyüyor, çoğalıyor, karmaşıklaşıyor, kendilerini kapsayamayan ve basit, çıplak, yere uzanmış görünümleriyle ilkel geleneği yansıtan ilk yapıların dışına
Sayfa 188 - 189, 12. Basım, Haziran 2019
Kaynaklarda, zikrettiklerimiz kadar kadar meşhur olmayan ve tarikat bağı bulunmayan başka muvellehler hakkında da kısa bilgiler yer almaktadır. Bu bilgiler çok kapsamlı olmamakla birlikte, onlara neden muvelleh sıfatı verildiğini açıklar nitelektedir. Dervişlerin tasvirlerine baktığımızda, diğerlerine benzer şekilde, toplumun yaşam biçimine ve
Sayfa 81 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Muvelleh Kavramı: Veli mi, Deli mi?
Reklam
Bütün bunlardan anlaşılacağına göre Sümerlilerin kurdukları din ve yarattıkları zengin edebiyat Orta Doğu milletlerini büyük etki yapmış, hatta dinlerinin temelini oluşturmuştur. Yalnız, bu etki, Sümerlilerden İsraillilere doğrudan doğruya olmamıştır. Çünkü İsrail'in tarih sahnesinde görülmeye başlamasından en az bin yıl önce Sümerler varlıklarını yitirmişti. Öyleyse bu kültür onlara nasıl ulaşmıştı? Bu ulaşmanın çeşitli yollarla olduğu bugün kanıtlanabiliyor. Sümer devletinin, güçlü olduğu çağlarda, sınırları doğuda Hindistan'a, batı da Akdeniz'e, hatta Kıbrıs'a, kuzeyde Orta Asya'nın batısına, güneyde Mısır ve Habeşistan'a kadar genişlemişti. Oralara giden asker ve tüccarlar, oralardan ticaret amacıyla gelen insanlar, Sümer kültürü ile bir bağlantı kurmuşlardı.
Kahveyi uzun müddet sadece Araplar kullandı. Bu içeceğin Suriye, Mısır, İran ve Hindistan'a yayılması bir asır sonraya rastlar. İstanbul'a bile, ancak I. Süleyman zamanında girdi. Peçevî'nin yazdığına göre, 1555 yılında, biri Halepli diğeri Şamlı iki Suriyeli; Hükm ve Şems, İstanbul'a gelir ve Taht-ul Kal'a'da (Tahtakale) iki kahvehane açarlar. Bu harikulâde içeceğin cazibesi, önce çok geçmeden, müderris, kadı vs. gibi mühim memurları çeker. Bu kahveler, onlar için saatlerce oturulacak bir merkez haline gelir. Kimi dama yahut satranç oynayarak, kimi sohbet ederek vakit geçirmeye başlar. Bu sohbetler, zamanın meseleleri üzerine değil, sanat, ilim ve edebiyat üzerine olur. Peçevî, kahvehanelere karşı gösterilen muazzam akım karşısında, imam, şeyh, müezzin gibi en masum eğlencelere bile düşman olan din adamlarının, bu büyük rağbet karşısında dehşete düştüklerini, bu içeceğe cephe aldıklarını, kahvehanelere gidenleri münkir ve mücrim ilân ettiklerini yazar. Bunların çıkardığı şamatalar ulema sınıfına da tesir etti. Şeyhülislâm Ebussuud Efendi, kalben inandığından değil fakat İçtimaî sebeplerle onlardan yana çıktı. Kur'an'da bu içecekle alâkalı tek kelime bile olmamasına rağmen, kömürleşme derecesinde kavrulan her şeyin Müslümanlıkla yasak olduğuna dair fetva verdi.
Sayfa 51 - Tableau Général de Lempire Othoman: Code Religieux. Tercüman 1001 Temel Eser Serisi No:3, Kervan KitapçılıkKitabı okudu
"Birincisi, aşk ve fedakârlik hamleleri halinde ke di kendini aşar ve ebedilik degerlerine sarilır Seveili kindan, aile aşkından, meslek aşkindan, millet aşkinda insanlik aşkından Allah aşkina kadar gider (Esasen bo le bir transcendence' olmadan varliğin mümkün ollmad nilik sikintisından böyle kurtulur ve varliğınin en dolgun Simeranya
Sayfa 176Kitabı okudu
Köleci üretim yönteminin meydana gelmesi ile eski Mısır'da, Babil'de, eski Hindistan'da ve eski Çin'de ulusal dinler ortaya çık­mıştır. Bu dinler en başta sınıfsal zorbalığı kutsuyorlar, köleliğin tanrısal bir yazgı olduğunu iddia ediyorlar, köleci toplum egemenleri ise Tanrı'dan güç ve kut aldıklarını, hata Tanrı olduklarını ile­ri sürüyorlardı. O yüzyıllarda oluşmaya başlayan tapınak ve bağlı örgütlenmeler köleci devletin bir organı gibi hareket ediyorlardı. Kâhinlik ise egemen sınıfın bir öğesi konumundaydı. Bu dönemlerde ortaya çıkan ateist düşüncelerde şimdilik din yadsınmıyordu. Ancak dinden anti-hümanist amaçla yararlanıl­ması bu düşünceleri kirletiyordu.
Reklam
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.