Tuğçe Kiliç

Sabitlenmiş gönderi
Kadın Severse
Yavaş yavaş, acılar içinde açıldım, olgunlaştım. Acılara bile teşekkür ederim. Şimdi olgunluğumu sana geri veriyorum. Bir gelincik gibi tut onu elinde. Bu kadın sevmeyi nasıl öğrendiyse , sen de öğren. Sırt çevirme o çiçeğe, kendi ellerinle yarattığın yapraklarını yolma. Ben böyle seviyorum işte: zarafetini gaddarlığını , inceliğini kabalığını, olduğun şairi olmadığın erkeği seviyorum. Bir zamanlar cocuk olduğun ve bir gün ceset olacağın için seviyorum. Hem gövdeni, hem aklını seviyorum. Yalnızca boynunun düzgün çizgilerini değil, koltuk altının terini de seviyorum. Kanımı tutuşturan gücünü de çocuk gibi elinden tutma isteği uyandıran güçsüzlüğünü de seviyorum.
Sayfa 42 - Helikopter yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka
7.8/10 · 223.1k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Kişinin karakterine üslûp kazandırması ne yüce ve nadir görülen bir sanat! Kendi doğasının zayıf ve güçlü yanlarını tanıyıp bunları, her şey sanatı ve akılı ışığında belirinceye kadar, sanatsal bir plan dahilinde kavrayanların gerçekleştirecekleri bir sanat!
Sayfa 262 - -NietzscheKitabı okuyor
Görünür dünya tek dünyadır, "gerçek dünya" ona bir yalanla eklenmiştir."
Sayfa 215 - -NietzscheKitabı okuyor
Reklam
1035 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy
8.7/10 · 39.3k reads
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Her şeyin bir temele ve bu temelin de bașka bir temele irca olunduğunu gördüğümüzde kendimizi var olanın bütünü içerisinde hissederiz ve bir temelden diğerine, bir ufuktan diğerine, nihai ve sonuncu temele yükselmek asla mümkün değildir. Íște bu süreç içerisinde Hiçlik'i deneyimleriz, bu deneyim kaygının, var olanın radikal olumsallığının/zorunsuzluğunun psikolojik olmayan bir deneyimidir: "Bütünü içerisinde var olanın geri çekilişinde [..] dayanacak hiçbir şey kalmaz. Var olanın bu kayıp gidişinde, geriye kalan, elimizde kalan tek șey bu hiçtir."
Sayfa 64 - HeideggerKitabı okuyor
"Șey" düşlenen bir güneștir, aynı anda hem aydınlık hem de kara. "Rüyalarda sık sık çok daha keskin bir aydınlık algısı yaşandığı halde, güineşin asla görülmediğini herkes bilir."
Narsisistik depresif kişi, bir Nesnenin değil, bir Şeyin yasını tutar.
Reklam
Hegel"de ontolojik düzey, bilincin özne olarak kendisinin bilincine vardığı ve aynı zamanda maddi konumu ile hedefi arasındaki mesafenin farkına vardığı düzeydir. Freud'a göre ontolojik düzey,arzunun deneyimlenmesinin ve tatmin arayışının temel yapısıyla ilgilidir.
"Onu seviyorum (depresif kişi yitirilmiş bir varlık ya da nesne hakkında bunu söyler gibi görünür) ama ona karşı duyduğum nefret daha fazla; sevdiğim için, kaybetmemek amacıyla, onu kendi içime yerleştiriyorum; ama ondan nefret ettiğim için, bendeki bu öteki, kötü bir benliktir, ben kötüyüm, hiçim, kendimi öldürüyorum." Dolayısıyla, kendini hedef alan yakınma, öteki hedef alan bir yakınmadır ve kendini öldürmek, bir başkasının katlinin trajik bir maskelenişidir.
Geçici hüzün ya da yas bir yanda, melankolik uyuşukluk öte yanda, klinik ve hastalık bilimi açısından farklılık gösterseler de, her ikisi de nesne kaybı karşısında bir tolerans eksikliğine ve gösterenin, öznenin eylemsizliğe, ölümü taklit etmeye hatta ölümün kendisine sığındığı geri çekilme durumlarını telafi edecek bir çıkış sağlamadaki başarısızlığına dayanır.
Konuşan varlık için yaşam anlamı olan bir yaşamdır. Hatta yaşam anlamın doruğunu oluşturur. Bu yüzden, yaşamın anlamı yitirildiğinde, hayatını kaybetmek güç değildir: anlam koptuğunda yaşam tehlikededir.
403 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.