Tuğçe Kiliç

Narsisistik depresif kişi, bir Nesnenin değil, bir Şeyin yasını tutar.
Reklam
Hegel"de ontolojik düzey, bilincin özne olarak kendisinin bilincine vardığı ve aynı zamanda maddi konumu ile hedefi arasındaki mesafenin farkına vardığı düzeydir. Freud'a göre ontolojik düzey,arzunun deneyimlenmesinin ve tatmin arayışının temel yapısıyla ilgilidir.
"Onu seviyorum (depresif kişi yitirilmiş bir varlık ya da nesne hakkında bunu söyler gibi görünür) ama ona karşı duyduğum nefret daha fazla; sevdiğim için, kaybetmemek amacıyla, onu kendi içime yerleştiriyorum; ama ondan nefret ettiğim için, bendeki bu öteki, kötü bir benliktir, ben kötüyüm, hiçim, kendimi öldürüyorum." Dolayısıyla, kendini hedef alan yakınma, öteki hedef alan bir yakınmadır ve kendini öldürmek, bir başkasının katlinin trajik bir maskelenişidir.

Reader Follow Recommendations

See All
Geçici hüzün ya da yas bir yanda, melankolik uyuşukluk öte yanda, klinik ve hastalık bilimi açısından farklılık gösterseler de, her ikisi de nesne kaybı karşısında bir tolerans eksikliğine ve gösterenin, öznenin eylemsizliğe, ölümü taklit etmeye hatta ölümün kendisine sığındığı geri çekilme durumlarını telafi edecek bir çıkış sağlamadaki başarısızlığına dayanır.
Konuşan varlık için yaşam anlamı olan bir yaşamdır. Hatta yaşam anlamın doruğunu oluşturur. Bu yüzden, yaşamın anlamı yitirildiğinde, hayatını kaybetmek güç değildir: anlam koptuğunda yaşam tehlikededir.
Reklam
203 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Kayıp Nesne
Kayıp NesneŞahika Karaca
9/10 · 1 reads
Mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
Baudelaire "Her insanda aynı anda iki mürid adayı vardır, biri Tanrı'ya doğru, öbürü şeytana doğru," der.
Hegel'e göre özgürlük sadece Aklı takip etmekten ibarettir ancak Kierkegaard'a göre herhangi bir şeyi takip etmek özgürlükten vazgeçmek anlamına gelir. "Seçim yaparken asıl konu doğru olanı seçmek değil, seçimin yapıldığı enerji, kararlılık ve pathos'tur."
Reklam
Var olduğum ve düşündüğüm için var olduğumu düşünüyorum... Düşünebilmek için var olmalıyım.
Sayfa 159 - KierkegaardKitabı okuyor
Genel anlamda, herhangi bir şeyin varlıgını kanıtlamak zor bir iştir; buna girişen gözü pek ruhlar için daha kötü olanı ise bu yolun sonunda şan-şöhret elde edemeyecek olmalarıdır. Gösterim her zaman başta varsaydıgından farklı sonuçlanır ve söz konusu nesnenin varlıgına dair varsayımımdan çıkan sonuçlara eklenen şerh haline gelir. Dolayısıyla, ister elle tutulur gerçekler ister düşünceler âleminde dolaşayım, her zaman varlığa doğru değil varlıktan yola çıkarım. Örnegin, bir taşın varlığını kanıtlamam; bunun yerine var olan bir şeyin taş olduğunu kanıtlarım.
Sayfa 139 - KierkegaardKitabı okuyor
Tek bacak üstünde durup Tanrı'nın varlığını kanıtlamak, diz çöküp ona şükretmekten çok farklıdır.
Sayfa 130 - -KierkegaardKitabı okuyor
408 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.