Sosyalizme kusursuz bir eleştiri (!)
Sosyalistlerin ele aldıkları problemlerin hepsi, kozmogonik görüşler, hayaller ve mistisizm bir yana, şu iki belli başlı probleme indirgenebilir. Birinci problem: servetlerin üretilmesi. İkinci problem: servetlerin bölüştürülmesi. Birinci problem emek konusunu içerir, ikinci problem ücret konusunu içinde taşır. Birinci problemde, kuvvetlerin
"Mistisizm, büyücülük, batıl inançlar, ortaçağdakileri andıran tarikatlar ve yıldız falları, özellikle hızlı değişimler karşısında şaşkın ve kendisini yönet­mekte güçlük çeken insanlar tarafından benimsenmekte. Bu in­sanların bazıları o denli yönetilme ihtiyacındadır ki, yakın bir geçmişte bir tarikatın üyeleri, liderlerinin buyruğu üzerine top­lu halde intihar etmeyi bile kabul edebilmişlerdi."
Sayfa 23 - Metis Yayınları/ Birey ve ToplumKitabı okuyor
Reklam
Zola'yı seviyordum, çünkü dinsizdi. Her mistisizm bir "mystification"du benim için. 1939'da Eminönü Halk Evinde Dosto'nun Jurnal'ini karıştırmış ve büsbütün hayal kırıklığına uğramıştım. Karşımda lâbis'i libas-ı katranî* bir keşiş vardı. Bir daha aramadım Dosto'yu. Çağımızın fikir anarşisinden bir parça o sorumluydu. Delilerle uğraşan bir deli. Belki derin, ama karanlık ve "miasme"larla dolu bir derinlik, bir kuyu derinliği. Dosto'ya düşkünlük hasta bir sempatinin ifadesiydi bana göre.
Mükemmel Tespit.
Sosyalistlerin öne çıkardığı tüm sorunlar, kozmogoni, boş inançlar ve mistisizm hariç, iki temel başlıkta toplanabilir. İlk başlık: Zenginliği üretmek. İkinci başlık: Zenginliği bölüşmek. İlk sorun emek sorununu içerir. İkinci sorun ücret sorununu içerir. İlk sorunda söz konusu olan güçlerin kullanımıdır. İkincindeyse söz konusu olan zenginliklerin dağılımıdır. Güçlerin doğru kullanımından kamu gücü doğar. Zenginliklerin doğru dağılmasından bireysel mutluluk doğar. Doğru dağılım eşit değil, adil dağılım anlamına gelir. İlk eşitlik, hakkaniyettir. Çevremizdeki kamu gücü, benliğimizdeki bireysel mutluluk, bu iki başlığın birleşmesinden toplumsal refah doğar.
Sayfa 131 - 2. Cilt
Neleri Okumalıyız? Doğan Cüceloğlu'nun Önerdiği Kitaplar
1-Bir Dinozorun Anıları / Mina Urgan 2-Kırk Yıl / Halit Ziya Uşaklıgil 3-Tarihin Saklanan Yüzü / İdam Edilen 44 vezir-i Aza m'ın Dramı, Öldürülmüş Şehzadeler ve Devrilmiş Padişahlar Çetin Altan 5-Bir Türk Ailesinin Öyküsü / İrfan Orga 6-Meral Çelen'in Anıları / Çocukluk ve İlk Gençlik Yıllarım / Aziz Nesin'li Yıllar / Meral
Sayfa 285 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okudu
Bilim insanları yara­tılış fikrini akıllardan silmeyi ve dönüşüm anlamında her şe­yi anlamayı hedefliyorlar. Bir şeyin bir başka şeye nasıl dönüştüğünü bilmek istiyorlar. Bir şeyin, bir başka şeyden na­sıl doğduğu ile ilgilenmiyorlar, çünkü burada kavrayacak bi­limsel bir gerçek yok. Bu yüzden, bilimle mistisizm arasın­da bir sorun olmasının sebebi olarak, mistiklerin yaratılışa hayranlıkla ve merakla bakmasını, her şeyi dönüşüm olarak değil, yaratılış olarak görmesini gösterebiliriz. Mistikler, dönüşüm yasalarının, aklımızda yarattığımız illüzyonlar oklu­ğunu, nede olsa insanların, kendi yaşamları üzerinde kontrol sahibi olmayı istediklerini söyleyebilirler.
Reklam
''Bilime adanmış bir yaşantı, mutlu bir yaşantıdır."
Günümüzde kültür düzeyi yüksek ve mantıklı düşünce yö­nünden çok iyi donanımlı olduğu halde, örneğin bazı gezegenlerle ilişki durumunda olma gibi, mistisizm benzeri inanç sistemlerine bağlananların sayısı giderek artmaktadır.
Kıtlık kavramıyla büyütüldüysek,
yeni bir kıyafet alırken kılı kırk yararak düşünürüz, çok istediğimiz ama daha az maaşı olan bir iş teklifini kabul etmekten korkarız, işten bir günlüğüne izin aldığımızda huzursuz oluruz, keyfimizce para harcasak kendimizi savurganlıkla yargılayabiliriz ve sonraki günlerde acımasızca tasarruf ederek kendimizi kısıtlayabiliriz.
Sayfa 48
"Şiirsiz mistisizm boş inançtır, mistisizmsiz şiir ise nesirdir,”
Sayfa 134Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.