Felsefe dersini sevip, henüz felsefi kitap okumamış biri olarak Karamazov Kardeşler romanıyla tam bir felsefe kitabı okudum. Her sayfasından alıntı yapmak isterdim. Bu hayatta hangi yazarla tanışmak isterdin diye sorsalar, tereddütsüz Fyodor Mihayloviç Dostoyevski derdim. Ruhumu, kalbimi, düşüncelerimi, hislerimi her kitabında ayrı ayrı bulduğum
Dostoyevski’den hep alıntılanan cümle: ‘’Tanrı yoksa her şey mübahtır’’ Kitapta bu cümleyi birebir görmüyorsunuz ama bunun çok sayıda değişkenini bulabilirsiniz:
—Öyle. Mademki bu sözü ettik, evet, "her şey mübahtır!" (syf 351)
Ölmezlik düşüncesi kalkınca erdem aramayın... (86)
—İnsanlarda ruh ölmezliğine inancın kaybolmasının gerçekten
Bir göz gezdir bakalım. Karamazovlar'ın Mitya'sı gibi senin de bir avuç fındık verenin, kuru tahta üzerinde bir cenin uykusuna daldığında başının altına bir yastık koyanın. Vardır mutlaka. O rüyayı görmeyi unutma.
Rus klasikleri okuma yolculuğumda bir kilometre taşını daha geride bıraktım bu kitapla.
Böylesi dünya halklarına armağan eserleri yorumlamak haddime değil ama bunlar benim kendime küçük notlarım o yüzden mazur görülebilir.
Dostoyevski'nin son kitabı olma özelliğini taşıyan Karamazov Kardeşler tam anlamıyla mükemmeldi. Dostoyevski'nin bir deha olduğunu düşünüyorum ben. Sadece yazar değil, filozof ve psikolog da aynı zamanda benim gözümde.
Suç ve Ceza' da Raskolnikov' un duygularını didik didik etmiştik, bu kitapta her bir karakteri ayrı ayrı inceliyoruz. Bunu başarabilmek çok incelikli bir iş ,tam anlamıyla büyüleyici. Buna rağmen Suç ve Ceza'yı ayrı bir yere koyabilirim kendi adıma. O kitapta bambaşka bir kendi kendini sorgulama ve vicdan muhasebesi vardı. Olayın içinde aşk yoktu, daha toplumsal bir hesaplaşma vardı.
Ama şu yorumu yaparken bile suçluluk duydum şimdi. Nasıl birini birine üstün tutabilirim ki? diye düşünmeye başladım .
Sonuç olarak bu kitapta da toplumun en küçük yapı taşı aile kavramı ele alınmış sayılmaz mı? Babanın çocuklarına olan tavrı, onların hayatındaki etkileri ...
"Baba layık olmadıysa eğer babaya saygı duymak manasız, imkansızdır. " diyerek son noktayı koymuş diye düşünemez miyiz Mitya'nın avukatı?
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
Uzun uzun anlatmaya gerek yok kısa bir inceleme yapmak istiyorum.
Kitabın içeriğini anlatmayacağım sadece şunu diyebilirim.Karamazov Kardeşler romanı bir babanın ve üç oğlunun hikayesini anlatıyor.Babaları tam bir şehvet düşkünü, sadece kendini düşünen, acımasız, bencil, hırslı bir adam.Çocuklarına kayıtsız biridir.İlk karısından ilk çocuğu olan
Sorumsuz, şehvet düşkünü, paragöz bir baba(!) olan 55 yaşındaki Fyodor Pavloviç’ in oğulları arasında geçen hikayesidir
Karamazov Kardeşler diyebiliriz.
Fyodor Pavloviç’in 4 tane oğlu vardır. Her bir oğlunun kendine ait özellikleri vardır. Bu oğulları kısaca tanıyalım;
Dimitri Fyodoroviç Karamazov (namıdiğer Mitya, Mitka, Minenka, Mitri): Ailenin 28
Dostoyevski'nin ''Hiçbir romanımı bu kadar önemsemedim.'' dediği Karamazov Kardeşleri kendimce hızlı sayılabilecek bir sürede (35 günde) nispeten detaylı bir şekilde okudum bitirdim, kitap boyunca notlar aldım, uzun kitaplarda sık sık başımıza geldiği şekilde ipin ucunu kaçırmamak için devamlı güncellediğim bir karakter
Dostoyevski'de sevgi şeytanidir. Aşıklar sadece delirmekle kalmaz çevredeki herkese gergin bir atmosfer yaratır. Dostoyevski'nin erkekleri, kadınlar karşısında güçsüzdür. Mişkin, Nastasya Filippovna karşısında, Mitya Karamazov, Gruşenka karşında, Stavrogin Liza karşısında güçsüzdür.
Şimdi sen de ben de başkasını seviyoruz, ama genne de ömrümün sonuna dek seveceğim seni,sen de beni...biliyor muydun bunu? Duyuyor musun, ömrünün sonuna dek sev beni.
Şunu ömrünün sonuna dek unutma:
Sakın ola ki sevdiğin kadından özür dileıneyesin! Yazık olur. Erkek, ne denli suçlu olursa olsun özür dilememelidir. Hele hele sevdi ği kadından! .. Çünkü kadındır bu kardeşim. Onların içini ancak Tanrı bilir! Ne mal olduklarını bilirim! Birine "suçluyum, bağışla be ni, affet," demeyegör, sitemler peşpeşe yağar üzerine! Büsbütün hiç bir zaman bağışlamaz kadın kısmı. Paçavraya çevirir seni, işlemedi ğİn suçları da yıkar üzerine. En küçük bir şeyi unutmaz, kendi suçla rını da seninkilere ekler, ancak ondan sonra bağışlar. Bu en iyilerin dendir hem, en iyilerinden! Köşede bucakta ne kalınışsa hepsini ka zıyarak çıkarır, başına kakar. Söylüyorum sana, onlarsız yaşayaınaya cağımız meleklerin hepsinin içi böylesine çıfit çarşısıdır işte! Bak canım, açık ve kısaca söyleyeyim sana: Kendini bilen her erkek bir ka dının kölesi olmalıdır. Ben böyle düşünüyorum. Daha doğrusu bir düşünce değil, bir duygudur bu. Erkek kişilik sahibi olmalıdır, bu lekelemez onu. Bir kahramanı da, Sezar'ı cia lekelemez! Ama ne olursa olsun, gene de hiçbir zaman özür dileme.
Bu öğütü sana Mitya ağabeyin, kadınlar yüzünden mahvolan ağabeyin verdi.
Her bir karakteri için birer kitap yazılması gereken muazzam bir klasik okudum. Seneler önce farklı bir yayınevinden okumuş ve o zaman da Dostoyevski’nin çağlara uzanan sesini hayranlıkla karşılamıştım. İkinci okuyuşumda hayranlığımın kat kat arttığını söyleyebilirim. Yazar,bir ruh bilimcisinden öte, bir insan bilimcisi.
Suçluyu konuşturmanın en güvenilir çaresi, cinayete ait aslında çok önemli, fakat suçlu için beklenmedik, önemi kestirilemeyen bir ayrıntıdan ansızın, yeri gelmiş gibi söz açmaktır.
Bun aralar okuduğum en iyi roman diyebilirim.
Karakterlerin muhteşem kurgusuyla beraber olay örgüsü ve felsefi alt yapısı da Karamazov Kardeşleri, benim gözümde, yazılmış en iyi edebî eser yapmaktadır. Okurken Dostoyevski bunu nasıl yazmış bir insan böyle bir eseri nasıl kaleme alabilir diye düşünmekten kendimi alamadım.
Rus aile yapısına, kilise