272 syf.
·
Puan vermedi
Ne sahabenin zamanı kıskanılacak bir zamandır ne de yaşadığımız zaman engelli bir zamandır. Kâ'be'nin dibinden, Peygamber aleyhisselamın yakın akrabalığından cehenneme gidenler oldu. Ka'be'yi ve Peygamber aleyhisselamı hiç görmeden cennete gidenler de oldu. Yakınlık uzaklık değil yakın durmak, uzak olmamak iş bitiriyor.
Sayfa 250Kitabı okudu
Olaylara medyanın yönlendirdiği perspektiften bakamayız. Yaşlıların tecrübeleri, gençlerin tahminleri bizim için yönlendirici olamaz. 'Allahu Ekber' bizim perspektifimizdir. Namazımızın davetçisi, başımızdaki olayların akıbetininde habercisidir o.
Sayfa 238Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Sürekli öğreniyor, sürekli etkileniyor ve bunun sonucu olarak da sürekli taklit ediyoruz. İyiyi görüyor sürdürüyoruz. Kötüyü görüyor sürdürüyoruz. Hayat da böyle sürüyor , iyiliklerde kötülüklerde. Bunun içinde diyoruz ki, iyilik ve kötülüklerin aktörleri kadar, aktörlerin öğretmenleride sürekli yaşıyorlar. İyiye ve kötüye sebep olmak; öğretmen olmanın en güzel tarifi bu olsa gerek.
Sayfa 222Kitabı okudu
Hakkı üstün tutmak için yürümeyen ayak, salih amel olacak bir iş yapmayan el boştadır. Yaratılış maksadı için kullanılmayan her organ, çöpe atılan ekmek, boşa akıtılan su gibidir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Ne ektiğine ve kimin arazisine ektiğine dikkat et. Ekili tohumlar bir dönem unutulur ama er geç onlar da gün yüzüne çıkar. Sonra da ekenlerini ya güldürür ya da mahzun ederler.
Sayfa 216Kitabı okudu
Mü'min insan, izi okunan insandır. Yürüdüğü yollar, onun varlığında da onun ardından da nereye gidileceğini gösterebilen izlerle doludur. Bastığı yere basan, kendisini mutlu edecek sonlara doğru yürür. Çilesinde bile lezzet bulunan yürüyüşleri yansıtır onun yürüyüşü.
Sayfa 205Kitabı okudu
Olmaz diye bir şey yoktur.
İsteyen ve hisseden ben olacaksam bu mümkündür. İstek ve hislerimi kaybetti isem ya da onları da başkaları bana verecekse o zaman yol bitmiş demektir. Zaten kaybettiğimizde o değil midir?
Benim gördüğüm ve hissettiğim ise hayat denen şey, görmek ve hissetmek istediklerimle oluşan küçük bir dünyacık kurmak mümkündür.
Sayfa 203Kitabı okudu
Doğallığını yitirmiş insanları olarak kimseyi kınayabilecek durumda değiliz. Kendi ellerimizle bozduk bu düzeni. Kınayacaksak eğer ihtirasımızı, nefislerimize esaretimizi kınayabiliriz. Bir yandan tabiilik özlemimizi dillendirirken diğer yandan da sunileşmeye yatırım yapan anlayışımızı ayıplayabiliriz. Beton sempatimizi, ambalajsız yemeyen iştahımızı, başkalarının avucuna ve sofrasına bakmaktan geri kalmayan gözümüzü kınayabiliriz.
Sayfa 202Kitabı okudu
Alt yapısı Kur'an olan mü'min, dünyayı Allah'ın mülkü olarak görür. Allah'ın mülkünde kimsenin hükümran olamayacağını, kendilerini hükümran zannedenlerin geçici bir rol sahipleri olduklarını anlar. Yılmaz, yorulmaz. Çalışır, çalıştırır. Ufuklara bakar, derinleri ve dehlizleri görmeye çalışır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Bu yürüyerek dünyadan çıkmak sadece hatalardan dönüşteki samimiyeti gösteren bir ölçü değildir. İyi işi yapmaya talip olan, büyük sözler sarf edenler için de kural şudur: Yürüyerek dünyadan çıkmak gerekir.
Sayfa 174Kitabı okudu
Başarılı insan, şükür, sabır ve istiğfar üçgeninde yaşamayı becerebilendir. Allah'tan nimet gelse şükreder, şükrü ile başarının kapısını açar. Allah'tan imtihan gelse sabreder; sabır ona başarı şifresi olur.
Sayfa 166Kitabı okudu
Ahireti imar eden bir dünya, ölümle bitmiş olsa bile harap bir dünya değildir.
Sayfa 165Kitabı okudu
İnsanlığın en eski dertlerinden biri, ailenin barındırdığı dertlerdir. En çok kazandıran, cennet getiren işlerden biri de ailedir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Bir kafa ile insan, bir sadaka ile de İslâm olmuyor.
Arkadaş çevremizle ahlâken iyi durumda olmamız, aynı kaliteyi evde göstermediğimiz sürece tek başına bizim için iyilik getirmeyecektir. Namaz da böyledir; cüzdanlarda faiz bulundukça namaz tek başına İslâm'ı gösteren bir unsur olmuyor. Tesbih de bu kurala tabi olmalıdır. Güzel zikir yaptığın kadar güzel konuşmaya da muvaffak olacaksın ki, teslimiyet yerini bulmuş olsun.
Sayfa 151Kitabı okudu
Onları sadece Uhud'da kılıç kullanırken hatırlama yetersizliğinden kurtulup, onları bir de nefislerini iradeleri ile doğrarken görebildiğimiz zaman asıl etkiyi kavramış oluruz.
Sayfa 147Kitabı okudu
Mü'min, gecenin sessizliğinde ahireti gözünün önüne getirip ağladığında makamı yüksek insanların yolunda bir iş yapmış olur.
Sayfa 137Kitabı okudu
İyi işlerin veya kötü işlerin önemsiz görülebileni olamaz. Tek bir kelime ebedi cennet sebebi, ebedi cehennem nedeni olabiliyorsa 'önemsiz' sayabileceğimiz kelime bizim sözlüğümüzde yoktur. Hesabı oluşturan bütün rakamlar, beklenen sonuç için önemlidir.
Sayfa 134Kitabı okudu
"Sırf kendisi için yaşayan zevk içinde yaşayabilir ama küçük yaşar ve küçük ölür."
Senin günün olmaz, hayatın olur, bütün hayat senin günün olmalıdır.
Mü'min insan su gibi azizdir, yaptığı işleri de azizdir. İmandan mahrum insan da köpük gibidir. Görüntüsü cazip olsa da o sadece köpüktür. Suda oluşur ama su gibi değildir. Geçici ve değersizdir. İmandan mahrum insan ve onun işleri değer taşımaz. Görkemli görüntü verse bile fani in faniliği ile eriyip gidecek işler yapar mü'min olmayan. Mü' min ise ebedi cennetlere taliptir, kendisini ebediyete layık gördüğü için yaptığı işlerinde de o kaliteyi oluşturur. Bunun için çalışır, böyle çalışır.
Sayfa 97Kitabı okudu
Kendini derenin suyu gör ama dere kadar görme sakın. Emellerin ve amellerin senin ekseninde dönmesin.
Sayfa 85Kitabı okudu