BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur?
Korktuğumuzda, ölüm tehlikesi veya bize çok rahatsızlık veren bir durumla karşılaştığımızda verdiğimiz tepki, ilk çağlarda yaşayan atalarımızın tepkileri ile hemen hemen aynıdır. Acıktığımızda karnımız guruldar, güzel bir yiyecek gördüğümüzde tükürük salgımız artar, yani ağzımız sulanır, korkunca çenemiz titrer, tüylerimiz diken diken
Sayfa 37 - AykırıKitabı okudu
Reklam
181 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
Kitap, Rasim Özdenören'in ağırlıklı olarak "yazı ve yazmak" üzerine denemelerinden oluşuyor. Ufuk açıcı yazılar ve düşünceler içeriyor. Mesela ölüm olmasaydı hayatın bu kadar değeri olmazdı düşüncesi benim için etkileyiciydi. "Ölümsüz olduğu (sınırsız olduğu) farzedilebilecek bir hayatın, aynen bir ekonomi kuralının söylediği
Yazı, İmge ve Gerçeklik
Yazı, İmge ve GerçeklikRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018132 okunma
Proletarya
Proletarya, esas olarak sanayi işçilerine ve ikincil olarak da diğer ücretlilere atfen kullanılır. Proletarya, herhangi bir üretim aracından mahrum bırakılan ve emek gücünü üretim araçlarının sahibi olan kapitalistlere satmak zorunda olan bir sınıftır. Kapitalist işverenle- rin kendilerine ayırdığı artı-değerden çok daha küçük, az bir geçim ücreti
Sayfa 188Kitabı okudu
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Kadının kaderi coğrafya değildir.
"Coğrafya kader midir?" Kadınlar için pek de öyle değil gibi. Dünyanın her noktasında benzer senaryolar yaşayan kadınları bulmak epey kolay. "modern" ya da "geleneksel" coğrafya kadınlar için geçerli değil. Olivia ise şu an günümüzde modern sayılabilecek bir ülkelerden birisinde doğuyor, çoğu Türk kadını gibi
Babam Öldüğünde Ağlamadım
Babam Öldüğünde AğlamadımIris Galey · Arion Yayınevi · 1994811 okunma
Hastaneye düşeceğine ecelinle kenarda öl
Yine on yıl önce, modern tıbbi ku­ramların işe yararlılığı çevresindeki mitler hala tartışma götür­ mez şeylerdi. Pek çok iktisat bilimi ders kitabı, ortalama insan ömrünün gittikçe uzadığı, kanser tedavisinin ölümü geciktirdiği, doktorlara itibarın daha yüksek bebek yaşama oranlarını getirdi­ ği inancını taşıyordu. O günlerden bu yana, halk, doğum-ölüm istatistiklerinin gösteregeldiği şeyi “keşfetti”: Ortalama insan ömrü, son birkaç nesil boyunca toplumsal bakımdan önem arzedecek tarzda hiçbir değişiklik göstermemişti; üstelik, bugün çoğu zengin ülkede, büyükanne ve babalarımızın zamanına göre, hat­ ta pek çok fakir ülkede olduğundan da kısaydı.
Reklam
İnsan bir sürü hayvanıdır. Uyum sağlamak, başkalarıyla bağ kurmak ve yaşıtlarımızın saygı ve onayını kazanmak isteriz. Bu tür meyiller hayatta kalmamız için gereklidir. Evrimsel tarihimizin büyük bir kısmında atalarımız kabileler halinde yaşadı. Kabileden ayrılmak -ya da daha kötüsü dışlanmak- bir ölüm fermanıydı. “Yalnız kurt ölür ama sürü hayatta kalır.” Charles Darwin'in belirttiği gibi, “İnsanlık tarihi boyunca iş birliği ve doğaçlama yapmayı en etkin şekilde öğrenenler baskın gelmişlerdir.” Sonuç olarak en derin insan arzularından biri ait olmaktır. Ve bu kadim tercihin modern davranışımız üstünde güçlü bir etkisi vardır.
Sayfa 127 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.