İnsan aklına art arda gelen olaylarla kamçılanan duyguları izleyen, ruhu hem umuttan hem de korkudan yoksun bırakan durgunluğun ölüm Sessizliği ve kesinliği kadar acı gelen başka bir şey yoktur.
Eğitimsiz geç bir kaptanın öyküsü ile giriş yapıyorsunuz kitaba.
Genç kaptan aşık olduğu Rus hanımı babasından ister, biriktirdiği hatırı sayılır paranın da etkisiyle bu evliliğe izin çıkar. Nikâh tarihi belirlenir ve delikanlı nikahtan önce kızla ilk kez görüşme imkanı bulur.
Fakat bu görüşmede kız gözyaşlarına boğularak kendini delikanlının ayaklarının dibine atar ve bir başkasına gönül verdiğini bu yüzden kendisinden vazgeçmesini söyler.
Ve sonrası okunmalı...Tam olarak yaşatma gayesi için yaşama. Aşkında tam ihtiyaç duyduğu şey...
Annem sükunet içinde öldü, öldüğünde dahi yüzü şefkat doluydu.Geri dönüşü imkansız bir felaket tarafından en değerli bağlarından koparılanların duygularını, ruhların düştüğü boşluğu ve yüzlerden okunan çaresizliği tarif etmeme gerek yok sanırım.