Moğollar, yazı bilmezler, buna önem de vermezlerdi. Sonuç olarak o zamanın olaylan, Uygurların, Çinlilerin ve Acemlerin dağınık el yazılarında mevcuttur. Moğol Ssanan Setzen'in yazılan da ancak son zamanlarda iyi bir surette tercüme edilmiştir. Bu bakımdan, büyük Moğol'un en iyi vakanüvisleri, düşmanlarıydı. Kendisi hakkında bir fikir yürütüleceği zaman bu noktayı özellikle göz önünde 'tutmak gerekir. Bu adamlar yabancı bir ırktandılar. Aynca tıpkı 13.yüzyılın Avrupalıları gibi, dünyanın kendi memleketleri dışındaki kısmına ait bilgileri de gayet bulanıktı. Bunlar, Moğollar'ın birdenbire karanlıklardan çıktığını görüyorlar, Moğol sürüsünün korkunç vuruşlarını hissediyorlar ve bu topluluğun, başka meçhul memleketlere giderken kendi üzerlerinden geçtiğini gözlemliyorlardı. Bir Müslüman, Moğollara ait hatıratını şu birkaç kelimeyle, hazin bir şekilde betimliyor: "Geldiler, yıktılar, öldürdüler. .. Yağmaladılar ve gittiler!" Bu çeşitli kaynakları okumak ve kıyaslamak zor olmuştur. Bunu yapmayı başaran Doğu alimleri, doğal olarak, yalnız Moğol fetih hareketinin siyasi ayrıntılarını işaretle yetinmişlerdir. Bunlar bize Cengiz Han'ı barbar kudretin bir tür temsilcisi, bozulmuş medeniyetleri mahvetmek üzere zaman zaman çölden çıkan bir bela gibi sunarlar. 10