“İlerleyen sayfalarda resmedilen Arabistan artık yok. Ondaki uzlet ve nezahet, güçle fışkıran petrolün ve o petrolün getirdiği altının ağırlığıyla un ufak oldu. O büyük sadeliği tarihe karıştı, beşeri bakımdan müstesna özelliklerinin çoğu da bununla birlikte kaybolup gitti. İki deve üzerinde iki adam, ışığa doğru yaptığımız o son çöl yolculuğunu, asla geri gelmeyecek kıymetli bir şey için duyulan kedere benzer bir kederle hatırlıyorum şimdi.”