Selamlar
Bu kitabı nasıl daha iyi anlatabilirim diye çok gerildim. Çünkü hissettiklerimi tam anlamıyla kelimelerle asla aktaramayacağım. Bir başarının, bir yenilginin kitabı Martin Eden;
Jack London’ın hayatından kesitler taşıyan yarı otobiyografivari olan eser London’ın yazar olma yolunda
ne gibi zorluklarla karşılaşmış olduğunu da gözler önüne seriyor.
İlk başlarda aşk romanı gibi gelebilir size, fakat sonraları tam olarak aristokrasi sınıfına eleştiri niteliğindedir. Sosyal statü farklılıkları o kadar güzel anlatılmış ki..
Martin denizcilikle uğraşan eğitimsiz, kaba, barbar bir genç.
Ruth; eğitimli, entelektüel, üst tabakadan (onların deyimiyle) bir burjuva kızı.
Aşık olana dek tek dünyası denizden ibaret olan Martin’in artık tek bir amacı vardır. Ruth’a, onun mensup olduğu sosyal sınıfa yükselebilmek, tabaka farklılıklarını yok edebilmek. Bunun için tüm imkanlarını kullanıp, asla vazgeçmeyip, günlerce gecelerce çabalar. Bir yerden sonra istediğini başarıp saygın bir yazar olur olmasına ama başarısının sonucu istediği gibi olur mu, okuyarak öğrenin derim.
Karakterimizin azmine, kararlılığına hayran kalmamak elde değil. Ama başarıyı elde etmeyi bir başkası için değil de kendimiz için istemeliyiz. Bu kitapta bize bunu çok net gösteriyor.
Okuyacak olanlar Martin’le gerçekten tanışmaya hazır olun. Hayatımın birçok döneminde sık sık aklıma geleceksin canım Martin
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,6bin okunma
Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
“Carpe Diem”diye fısıldadı Bay Keating,”
“Bu kitapla fazla geç tanışmışım.
Ama iyi ki de buluşmuşuz o sayfalarla, iyi ki de her satırın bana durup bir şeyler düşündürmesine izin vermişim.
Sen nasıl bir kitapsın?
“Wilton Akademisi; katı disiplin kuralları, ve saygınlığıyla bilinen bir okuldur. Tek ilke ‘mükemmellik’ (tek bir kalıba sokmak). Öğrencilerin tekdüze hayatı, okula idealist yeni bir edebiyat öğretmeninin gelmesiyle bir anda değişir. Okuldaki öğretmenler ve ailelerin aksine bu öğretmenin tek bir isteği vardır; öğrencilerinin anı yaşamaları, hayatlarını olağanüstü kılmaları. Keating’in gençlik yıllarında üyesi olduğu gizli kulüp Ölü Ozanlar Derneği’ne yeniden hayat buldurur öğrenciler. Şiirlerde bulurlar asıl benliklerini, ne ve nerede olmak istediklerini...
Yeni hissettikleri özgürlüğün nasıl trajik sonuçlanacağını bilemeden .”
Kitap hakkında ne kadar çok şey yazarsam o kadar haksızlık etmiş olacağım. Okuduğum kitapla içimde yepyeni şeyler vuku bulsun, diyorsanız buyrun Keating’ le tanışmaya. Hiç beklemediğim,beni çokça ağlatan bir son. Keating (Oh Kaptan! Benim Kaptanım!) çok çok güzel bir yer edindi kalbimde. Hep böyle hayatımıza dokunan insanlar olsun hayatımızda. Okuyun okutturun.
-Kitap okuyor musunuz Bay Anderson?
+Okumuyorum, eksikliğini de hissetmiyorum.
-Ama biz hissediyoruz.
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,5bin okunma