Məncə sən xoşbəxtlikdən qorxursan, Hop. Bəlkə bu hissi dadmaqdan və onun əsirinə çevrilməkdən çəkinirsən. Ancaq xoşbəxt olmaq üçün risk etmək lazımdır. Məncə sən bu monoton həyatının divarlarını yıxmağa hazır deyilsənsə, bəlkə də xoşbəxt bir həyat istəmədiyin üçündür.
Monoton yaşam sevmezdiniz, siz sıkıntı atmalıydınız, siz barlarda, meyhanelerde, iş dönüşü eğlenebilirdiniz. Aranıza eşleriniz asla karışmamalıydı. Başka kadınlar mutlaka olmalıydı ama onlar sizlerin kadını olmamalıydı. Sessiz, sakin, bu durum mutlak bir gerçekmiş gibi, sizi evlerde bekleyen kadınların ne düşündüğünü, ne yaşadığını hiçbir gün düşünmediniz. Onlar evde sizi bekliyorlardı, beklemeliydiler, beklediler. Buna isyan edilebileceğini hiç düşünmedin mi?
Güvensizlik âşıkların hissettiği en kötü duygudur; bazen en monoton, arzu edilmeyen evlilik bile daha iyi görünür. Güvensizlik anlamları çarpıtır, güveni zehirler. Sımsıkı kuşatılmış bir şehirde her nöbetçi potansiyel bir haindir.
Ve kadın sonunda konuştu, isyanını dile getirdi.
"Bugüne dek sana hiçbir şey söylemedim, hiç sitem etmedim, hiç
surat asmadım." dedi Candan. "Sanki bütün yaptıkların, tüm erkek arkadaşlarınla yaptığınız her şey, size sunulmuş, yalnızca size özgü olan davranışlardı. Siz monoton yaşam sevmezdiniz, siz sıkıntı atmalıydınız, siz barlarda, meyhanelerde, iş dönüşü eğlenebilirdiniz. Aranıza eşleriniz asla karışmamalıydı. Başka kadınlar mutlaka olmalıydı ama onlar sizlerin kadını olmamalıydı. Sessiz, sakin, bu durum mutlak bir gerçekmis gibi, sizi evlerde bekleyen kadınların ne düşündüğünü, ne yaşadığını hiçbir gün düşünmediniz. Onlar evde sizi bekliyorlardı,
beklemeliydiler, beklediler. Buna isyan edilebileceğini hiç düşünmedin mi? Kim olursa olsun seni evde bekleyen bir insanın varlığı seni hiç mi etkilemiyor? Erkeklikle ilgili bir şey mi bu? Bir telefon etmek erkeklik gururunu mu zedeliyor? Saygı duymadığın, düşünmediğin, aldırmadığın bir insanla yaşamak nasıl bir duygu? Bunu bir kez daha yaparsan ve artık ben hiç aldırmayıp mışıl mışıl uyursam, bu güzel bir beraberlik midir sence?"
Merhabalar
Kaybedilen ve özlenen kişilerin ruhları her zaman yanınızda olur. Peki bu ruh kendinizin ki ise yanınızda kim olur?
Yılları insanların hayalini küçümsemekle geçer Artuç'un. Bu onu bitirir ve ruhunu kaybettirir ve asla kişiliğini bulamadığı bir köşeye koyar.
Fazla dışarıya çıkmayı sevmeyen Artuç, sadece geceleri uzun yürüyüşler
Aşk ile ilgili kitaplar çoktur fakat bir kadın olarak kendi varoluşunu konu edinen kitaplar bulmak zordur. Küçüklükten beri insanın üzerine yapışan kalıplar, yüzyıllardır devam etmiş ve hâla sürdürülen birçok yanlış şey ile başa çıkmak da çok zordur. Bazen çıkmazda hissederiz kendimizi, ne yapacağını bilemez halde oradan oraya koşturur bir şekilde kendimize yer edinmeye çalışırız pes etmeden. Bazense çevremize bağımlı hale gelir, kendi benliğimizden uzaklaşırız. Genel geçer yargılarla bir kalıba girmek zorunda kalırız ve en acısı bunun farkında olmayız. Bizim potansiyelimiz neydi? Hayattan ne bekliyorduk? İnsanlığa ne katmak istiyorduk? Bunların hepsini unutur monoton, kendisi hariç herkese faydalı biri olur çıkarız. Bir erkekle aile kurmak yerine çocukların annesinin zeki olup olmadığı sorusuna yanıt veremediği pasif birine dönüşürüz, daha sonra hayat bütün bunları çok ağır bir şekilde bize ödetir. Hayata geliş amacımız neydi ? Neden kendimizi bu kadar geri plana atıyoruz? Bunun gibi daha birçok soru..
Bu kitabı okuyan her kadının az çok sorularına cevap bulacağını ve farkındalık kazanacağını düşünüyorum. Örnekleri ile çok beğendiğim ve hayatım boyunca ulaşmak istediğim bir kitap oldu.
İyi okumalar.