Kitap bir çırpıda okunup bitirilecek türden. Bilinmeyen bir kadının hiç bir farkındalığı olmadan, hayatı boyunca -“sen , beni asla tanımadın” diyerek serzenişte bulunduğu , paylaşılmamış bir derin tutkudan ötürü sorumluluk yüklemekten korktuğu, aynı nedenden ötürü ondan bir çocuğu olduğunu da gizlediği - sevmiş olduğu adama “sana , beni asla tanımamış olan sana” diye en üste , bir hitap, bir başlık yerine yazdığı mektubun hikayesi, öyle sarsıcı, öyle etkileyici … (Bana, Sen Yaşamaya Bak filmini hatırlattı). Bu kadının hissettiği duygular “tek taraflı” gerçek bir aşk mı yoksa takıntılı bir hastalık mı ? diye düşünebiliriz ki bazen de akışa teslim olmak , zorlamamak, her şeyin istediğimiz gibi olmayacağını , sevgimizin karşılık göremeyebileceğini bilmek gerekir.