Bu haliyle o , Tanrı'nın insanlara öğrettiği iyiyi tanıyan, fakat iyiliğin tadını çıkarmak yerine başkalarını kötülükle itham eden bir ahlâkçı, gibiydi. Kısacası Güzellik, adamın içine bir türlü girememişti. Gerçi Güzelliğe aşıktı ama vâsıl olamamıştı. Kavuşunca meşk, kavuşamayınca aşk olduğu galiba doğruydu.