Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. Yakılacak insan olmazsa soba söner. Sönen, yanmayan sobanın da hiçbir yararı yoktur.Ama öte yandan bu insanlar da devlet olmadan yaşayamazlar: sobayı tutuşturan, yakan onlardır.
Devleti kavramı yaratan insan, insan yaratığı şey olmadan da yaşar,devlet kavramı çıkmadan önce yaşadığı gibi,eskiden olduğu insanlar kendi eliyle yaratığı şeylere tapiyordu ölüyordu şimdi de sadece kavramlar isimler değişti yine insan oğlu kendi yaratığı şeyler ondan daha değerli hale geldi.
Çevremizdeki gerçeklikten ibaretse,ya en büyük aldtmaca bu zannettiğimiz çevremizde gerçeklerse. Çevremizdeki gerçeklerin insanların bize her gün empoze ettiği gerçek olmayan gerçekler.Bu yaşadığımız bizden önceki insanların hayallerin gerçekleri olup şuan daki insanların hayallerinin geleceğin insanlarının gerçekleri olacağı gibi..