İbnü'l-Arabi'ye göre manevi açıdan hastalık Allah'tan kula gelen bir hediye ve bir ödüldür. Çünkü bu hastalık vesilesiyle kul Hakk'a daha çok yakınlaşacak, O'nunla ünsiyet kurabilecek, kıymetini bilirse tabii. Bu nedenle İbnü'l-Arabî belayı nimet saymayan kişinin hikmet sahibi olmadığını düşünüyor
Sonuçta kalbin meylettiği her fiil üzerine derinlemesine düşünmek gerekir. O fiillin nihai amacı gayb âlemine yönelmek ise o, rahmani bir çağrıdır. O fiillin nihai amacı bu cismani âlemin faydalarından birini gözetmek ise o, şeytani bir çağrıdır."
Debûsî'nin ayrıca insanı tanımlarken iki vezir ve iki emîr şeklinde bir tasviri vardır. Nefsin veziri olarak başı -burada başı akıl olarak algılamamız mümkündür- ruhun veziri olarak da kalbi görür.
Ruh baskın olduğunda daha çok uhrevi olan tarafın, nefis baskın olduğunda ise dünyevi tarafın baskınlığı göze çarpmaktadır.
Kanın kirlenmiş olması, kanın koyu olması, insanda sebebini bilmediği hüzünler oluşturur. Bunun tedavisi için de beden sağlığı ile ilgili ilaçlar alacaksınız. Kanınızı incelteceksiniz, temizleyeceksiniz
Günlerimizi sınıflandırdık: hafta içi, hafta sonu; yaz, kış ve yazın tatil yapılır, okunmaz; hafta sonu yatılır, uyunur, gezilir, tozulur, bir şey yapılmaz diyoruz ve bu hepimizin iliklerine kadar sızmış durumda.
Özellikle modern dünya bilim üzerinden bu tanımı çok yaptı ve tecrübeye, sezgiye, yakine yer vermedi. Etikete daha çok yer verdi. Bu etikete yer vermesi bize mahallenin delisinden bir şey öğrenme kapılarını kapattı, mahallenin bakkalından tecrübe devşirmeyi unutturdu.
Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz hâlde çırçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kültür, her şey bizden bir yeni terkip bekliyor; biz misyonlarımızın farkında değiliz.Başka milletlerin tecrübesini yaşamaya çаlışıyoruz.
Huzur
Hazırlık sınıfı neye hazırlık? Hazırlık sınıfı yabancı ülkeye gelen öğrencilere olur. Türkiye'de hazırlık sınıfı olması kendi evlâtlarının kendi ülkesine yabancı olması demektir.
Batı'da ruh bilimi ne zaman keşfedildi? Freud nerden öğrendi? Sizin gibi bilenlere bunları söylemek ayıp ama. Freud, Kalyum doğu bilimlerini inceliyorlar Asya'da 100 sene olmadı daha. Kendileri Asya'dan öğrendiklerini söylüyorlar kendi kitaplarında, saklamıyorlar.
Her sömürgeci, "dünya dili" diye kendi dilini yutturmaya kalkar. Gidin Tunus'ta, Cezayir'de sorun. Onlar da Fransızca'yı dünya dili sanırlar. Eski Sovyetler'de de dünya dili olarak Rusça bilinirdi. Güney Amerika'ya gittiğiniz zaman İspanyolca'dır bu. Yani dünya dilinin İngilizce olduğu sözü bir palavradır.
Dolayısıyla sahte aydın sınıfı yetiştirilmiştir. Bunlar aslında işe yarayacak bir şey de bilmezler. Bu sahte aydın sınıfı, kendi milletinin başına belâ edilmiştir. Bunlar istediği kadar halkçılık edebiyatı yapsın, aslında kendi halkına yabancılaşmışlardır, hatta ondan tiksinirler. Ama çok şükür, elhamdülillah, vatanımızda hâlâ, halkına, milletine, vatanına bağlı gerçek aydınlar da varmış. Onlar halkımızla bütünleşiyorlar; böylece kurtuluş savaşımız güç ve hız kazanıyor.
İnsanların bir takım hedefleri olması gerek. Bu hedeflerin hayırlı hedefler olması için de, insanların bir gönül terbiyesi almış olması lazım. Akılla birlikte gönül tarafının gelişmiş olması lazım. Çünkü o olmazsa, hedefini de şaşırırsın.
Amerika iki şey üretir: Biri silah, biri filim. Amerika'nın asil ürettiği önemli silah, fiziki silah değil, filimdir. Beyin yıkama silahıdır filim. ("film" değil, "filim"; Türkçe'de öyle deriz.)