Huzura vasıl olduk huzur bulduk.
Sükunet ve berraklığın deryasında katreliği dibine kadar yaşadık. An oldu sert çelik olduk idrakten nasiplenemedik an oldu mahfiyette kaybolduk. Hâsılı kelam olanlar oldu fark etsek de etmesek de. Suretin endamı sirete tesir ede de her dem vuslat olsa. Nefeslerin katlolacağı nefessizlikler bahş olsun.
Nedir bu sevdalar serde ilâhî
Ben yanarım ağlayanım el oldu
Hicran döşeğinde müşkil hâlim var
Ağlamaktan dîdelerim kan oldu
Kavim kardeş yüz çevirdi yanımdan
Daha sormaz oldu ad u sânımdan
O kadar usandım tadı canımdan
Her bir günüm bana birer yıl oldu
Sâkî son camından verdi zülâlim
Kazındı defterim doldu zevalim
Gelsin o vefasız helâllaşalım
Bugün Celâlî'ye gel ha gel oldu
Dahili ve harici seraplar gerçeğin önünde set olmayacaktır. Ayrılığın azabı yerine birliğin rahmeti bize serhenk olacaktır. Vakit itidal vakti, közünü muhafaza eden ateş misali.
Meydanlara akmak için tek kelamı beklemekteyiz, bir işaret yeri yerinden oynatacak. O zamana kadar aynı şuuru muhafaza etmeliyiz. Cephenin ardına varmak için cephaneliği olduğunca doldurmalıyız. Tek atımlık kurşunluklar yerine sinelere vuran korku olmalıyız. Cesaretin emniyeti korkunun titreyişini arttıracaktır.
Değerinden fazla değer verirsen değerini kaybedersin. Değmesi için değeri kadar değer vermek lazımdır. Değere layıklık nasiptir kadrini kıymetini bilebilirsek eğer.
Ez cümle şükrünü eda edersen artar, kıymetini bilmezsen elinden alırlar.
Debûsî'nin ayrıca insanı tanımlarken iki vezir ve iki emîr şeklinde bir tasviri vardır. Nefsin veziri olarak başı -burada başı akıl olarak algılamamız mümkündür- ruhun veziri olarak da kalbi görür.
Ruh baskın olduğunda daha çok uhrevi olan tarafın, nefis baskın olduğunda ise dünyevi tarafın baskınlığı göze çarpmaktadır.
Kanın kirlenmiş olması, kanın koyu olması, insanda sebebini bilmediği hüzünler oluşturur. Bunun tedavisi için de beden sağlığı ile ilgili ilaçlar alacaksınız. Kanınızı incelteceksiniz, temizleyeceksiniz
Günlerimizi sınıflandırdık: hafta içi, hafta sonu; yaz, kış ve yazın tatil yapılır, okunmaz; hafta sonu yatılır, uyunur, gezilir, tozulur, bir şey yapılmaz diyoruz ve bu hepimizin iliklerine kadar sızmış durumda.
Özellikle modern dünya bilim üzerinden bu tanımı çok yaptı ve tecrübeye, sezgiye, yakine yer vermedi. Etikete daha çok yer verdi. Bu etikete yer vermesi bize mahallenin delisinden bir şey öğrenme kapılarını kapattı, mahallenin bakkalından tecrübe devşirmeyi unutturdu.
Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz hâlde çırçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kültür, her şey bizden bir yeni terkip bekliyor; biz misyonlarımızın farkında değiliz.Başka milletlerin tecrübesini yaşamaya çаlışıyoruz.
Huzur
Bir yerde her yerde peki sen nerde
Göz var bakıyor, göremiyor
Kulak var işitiyor, duymuyor
Akıl var zihne işliyor, anlamıyor
Beden var canlı, yaşamıyor
Anlamayı, yaşamayı nasip et