Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Müge

Müge
@mugeyz
Sıkı Okur
4 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
"Malzemesi ölümdür kitapların. Ölü ağaçlardan elde edilen kağıt, ölü hayvanların derilerinden yapılan ciltler ; ölü yazarların sözleri. Orada öylece dururlar . Çok ay­rıntılı bir mezarlıktır kütüphane. Üstelik insanlar tüm bu ölüm artıklarının zaman ötesine ulaşma gibi bir özelliğe sahip olduğunu düşünürler . Ne garip bir yanıl­sama. Oysa bir mumyadan fazlası değildir kitap. Dü­şüncenin mumyası.."
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Zaten bu büyük alemde kendimizi ayrı ayrı düşünecek olsak mutlak değerimiz sanki nedir... Eğer birimizin bir kıymeti varsa, o da diğerinin ona verdiği değerdir... Aşk muhakkak derin bir dostlukla başlar."
“Dü­şün ki her an ben de­ği­şi­yo­rum, her an sen de­ği­şi­yor­sun, bu­na rağ­men bir­bi­ri­mi­zi na­sıl ta­nı­ya­bi­li­yo­ruz? Bu ka­çan ben­lik­le­ri­mi­zi bir­bi­ri­miz­de ara­mak te­ces­sü­sü ol­ma­say­dı bir sa­ni­ye ko­nu­şa­bi­lir miy­dik?”
Reklam
"Dünyanın en iyi davranışı, en kutsal güzelliği, insanın insana cömert bir sevgiyle yaklaşımıdır. Dünyada her iyilik unutulur, unutulmaz ya unutulur diyelim, hiçbir zaman, hiçbir insanın unutamayacağı bir güzellik var, o da bir insanın bir insandan gördüğü yürekten sevgidir."
"İnsanın içindeki adalet duygusunu köreltirsek, insanın insana saygısı kalmaz. İnsanın insana itimadı, hürmeti kalmayınca da bir yerde insanlık çok şey kaybeder, hayat çirkinleşir."
“Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum." “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız.”
“Ve kitapları düşündüm. İlk kez anladım ki bütün kitapların arkasında bir insan vardı. Her birini bir insan düşünüp yaratmıştı. Bir insan onları kâğıda dökmek için günlerini veriyordu. Ben bunları düşünmeyi bile daha önce asla düşünmemiştim.”
Olmam gereken yerden çok uzaktayım, Belki de yoruldum, bilmiyorum. Öyle karışık, Öyle yabancıyım ki, Bu aralar kendime bile gelemiyorum...
Reklam
" Ne hüzün sürekli, ne de sevinçler..."
"Ve gece bir deniz kızı gibiydi. Şarkılarla başladı yıldız yıldız; köpük, köpük. Kâh bir çöl rüzgârı gibi yakıcı, kâh bir çöl gecesi kadar serin. Hangi beste sözün musikisiyle, sözün füsunuyla boy ölçüşebilir. Kelime kanattır, kelime buse. Ve gece senin gibi başladı. Avuçların avuçlarımda rüyasını gördüğüm birer altın meyveydi, ölümsüzlük meyvesi. Birer güvercindi avuçların avuçlarımda, hayalimi uzak iklimlere kanatlandıran birer güvercin. O anda ölüm de hayat kadar güzeldi. Ve gece bir deniz kızı gibi bitti."
"Duygular her şeyin izini taşır ve mesafeleri kateder. Bir mektup bir ruhtur, konuşan sesin yankısına o kadar sadıktır ki, ince düşünceli kimseler onu aşkın en zengin hazinelerinden biri olarak kabul ederler."
"Benim en büyük derdim sizin beni tanımamış olmanızdır ve hiçbir zaman da tanımak istemediniz ve belki de hâlâ siz benim hakkımda düşündüğünüzde, beni uçarı, ve aşk romanları ve Tahran Musavver dergisinin öykülerinden kafasında aptalca düşünceler oluşan bir kadın olarak biliyorsunuz. Keşke öyle olsaydım ve mutlu olabilseydim. İşte o zaman dünya küçücük bir odacık olurdu ve ben, dans partilerine gitmekle ve güzel ve şık elbiseler giymekle ve komşu kadınlarla çene çalmakla ve kaynana ile dalaşmakla ve kısacası pis ve anlamsız binlerce işlerle yetinirdim ve daha büyük ve daha güzel bir dünyayı tanımazdım ve bir ipek böceği gibi kendi kozamın sınırlı ve karanlık dünyasında kıvranır ve büyürdüm ve hayatımı sona getirirdim."
“- İnsanlık öldü mü? dedim – Yok, dedi, ölmedi, ölmedi ama bir yerlerde sıkıştı kaldı herhalde. – Nerede kaldı acaba? Mahmudun yüzü bir an sevinç ışığında şakıdı. İnsanlık belki Mahmudun bu ağız dolusu gülücüğünde, yürek dolusu sevincindedir, kim bilir, belki kuşlarda gitti, dedi Mahmut. Sonra hiç konuşmadık. Kuşlar da gitti, kuşlarla birlikte de… Ne olacak kuşlar da gitti.”
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.