Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

muhteris ruh

muhteris ruh
@muhterisruh
münkir bir keşişin gölgesinin ardından.
37 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
İşgal İstanbul'unda, oturduğu apartmanın karşı dairesine el koyan Fransız subaylarıyla yüz yüze gelmekten usanan bir kadın, mutfak balkonundan eline aldığı havan tokmağını bir tencereye vurarak sokakta kalabalık toplar. Gürültü üzerine balkona çıkan işgal subayları, fransızcayı çok iyi bilen bu kadının sert sözleri karşısında çareyi içeri kaçmakta bulurlar. Bu olay belki de, "tencere tava" çalınan protesto eylemlerinin tarihimizdeki ilk örneğidir. Ressam kadının oğlu da, Beyoğlun' nda sömürgeci ülkelerin bayraklarını asıldıkları yerden arkadaşlarının omuzlarına çıkarak aşağı almakta, geceleri sarhoş gezen işgal subaylarını ara sokakların köşe başlarında dövmektedir. Kadının adı Celile, oğlunun ise Nazım Hikmet'tir.
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Nuri Ulusu, Atatürk’ün ilk İstanbul seyahatinde yanında götürmek istediği kitapları kütüphanede karton kutulara koymaktadır. İçeri giren Atatürk’ün “Ne yapıyorsun?” sorusuna, karton kutular aldırdığını, istediği kitapları onların içine koyduktan sonra trene göndereceği karşılığını verir. Bunun üzerine Atatürk “ Dur, biraz bekle” dedikten sonra dışarı çıkar ve kısa bir süre sonra ellerinde iki cephane sandığı taşıyan ellerle geri döner. Nuri Ulusu’nun şaşkın bakışları arasında Atatürk’ün sesi duyulur: “Savaşta bunlarla cephane taşıdık, sen o zaman çocuktun, bilemezsin. Bu sandıklar benim için çok önemli. Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ve o okumakla, kitapla olur; işte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy, bu sandıklarla taşınsın, cephanenin yerini artık kitaplar alsın.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İşgal askerleri İstanbul 'un en güzel yerlerindeki konaklara el koyarak yerleşirler. Yazar Azra Erhat, göçmen kuşların kenti çoktan terk ettiği, çocukluğunun o kara gününü şöyle anımsar: "Sabah erkenden evin önüne iki kamyon dikildi. Leyleğe benzeyen üniformalı bir adam kapıdan içeri girip 24 saat içinde evi boşaltmamızı buyurdu. Bir anda evimiz bitpazarına döndü. Ben de deli gibi oradan oraya koşarak ne götüreceğimi araştırıyordum. Bir kuklam vardı. Elbisesi kırmızı benekli, saçı fiyonklu idi. Sımsıkı sarmıştım o bebeği kollarımın arasında. "
Sayfa 8 - Türkiye iş bankası kültür yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne acayiptir ki İncil de hep ıstırap ve yıkımla sona eriyor sanki. Onların öfkeli ve şiddetli Tanrı'sının bu kadar popüler olmasına çoğunlukla şaşırmışımdır. İnsanlık çok acayip ve herhangi bir şeyi anlıyormuş gibi yapmayacağım, ama size yalnızca vebalar ve katliamlar gönderen bir şeye neden inanılır ki? Ve neden her şeyden Havva suçlanmıştır ki?
Sayfa 47 - Everest yayınlarıKitabı okudu
İnsan gelecekten emin olamıyor hiç.
Sayfa 47 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Reklam
" Ben yalnız değilim ki, Galahad. Ya da başka bir deyişle ben yalnızlık çekmiyorum ki. Yalnızlığımın merhametsizce iyi niyetli bir sürü kişi tarafından benden alınma ihtimali düşüncesinden çok acı çekiyorum. "
Sayfa 46 - Everest yayınlarıKitabı okudu
" Evler aslında birer beden. Kendimizi duvarlara, çatılara ve nesnelere tıpkı karaciğerimize, iskeletimize, etimize ve kan dolaşımımıza tutunduğumuz gibi bağlıyoruz."
Sayfa 39 - Everest yayınlarıKitabı okudu
"... İnsanların asla hiçbir şey için zamanı yok."
Sayfa 29 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Yaşla birlikte insan başkalarının tuhaflıklarına giderek çok daha az duyarlı hâle geliyor; örneğin kırk yaşındayken kalabalık bir tramvayda ya da otobüste portakal yemeye çekinirdim, bugünse cezadan hiç çekinmeksizin yalnızca portakal yemekle kalmayıp tüm bir öğünü herhangi bir kamu taşıtında hiç yüzüm kızarmadan yiyor, üstüne bir de sefam olsun diye zaman zaman bir bardak porto şarabı içiyorum.
Sayfa 28 - Everest yayınlarıKitabı okudu
"Makineli tüfekler," dedi Carmella, "basitliğin ta kendisidir. Bir sürü kurşunla dolduruyorsun bunları sonra da basıyorsun tetiğe. Hiçbir entelektüel manipülasyona gerek yok ve aslında bir şeyi vurmak zorunda da değilsin. Gürültü bile insanları dize getiriyor, makineli tüfeğin varsa senin tehlikeli olduğunu sanıyorlar.
Sayfa 40 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
Sırdaş Trompet
Sırdaş TrompetLeonora Carrington
7/10 · 181 okunma
267 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.