The Truman Show
Muhteşem bir hayat, harika bir eş, her zaman seni seven arkadaşlar, düzenli bir şehir, trafik yok, hava hep güzel... Rüya gibi değil mi? Böyle bir yerde yaşamayı kim istemez ki? Cevap: Truman Burbank
The Truman Show'u, sahte dünyanın içine kurulmuş mini sahte bir dünyada yaşamak zorunda bırakılmış Truman'ı izleyen herkes, kendisini ister istemez onun yerine koyacaktır. Kendi Truman Show'umuzdan sıyrılıp fırsat bulabilirsek eğer, filmi izlerken geçen 1 saat 43 dakika bize çok şey kazandıracaktır.
NASA'nın evrenle ilgili paylaştığı fotoğraflar gibi inanılmaz bir film izlenimi veren The Truman Show, her empati yaptığımızda derinliğiyle bizi ezecek türden bir film. Bana kalırsa her sene bir kez izlememiz gerekiyor. Farkında olabilmek, olgunlaşabilmek, gerçeklerle yaşayabilmek, yanlışların içinden bir şekilde sıyrılarak gerçekliğe doğru bakabilmek adına...
Verdiği mesajları, felsefi boyutu, insanı paranoyaya sürükleyen yapısı, içinde yer alan sayısız insan psikolojisi, kapitalist düzenin harika örneklerini sunuşu ile bu kainatta vizyona girmiş filmler içinde, seyredilmesi gereken 10 filmden biri olduğunu düşünüyorum ve tanıdığım herkese ısrarla izlemelerini tavsiye ediyorum.
Son olarak; "Olur ya belki sizi göremem; iyi günler, iyi akşamlar ve iyi geceler.” :)
İmtihan
İMTİHAN
İnsan arar
Bazen bulur bazen buldum zanneder
Bazen buldum zannetmişken bir imtihanla kaybediverir
Aradığını bazen bir çift gözün derûnunda bulur
Bazen kaybeder kendisini insan
Bir çift gözbebeğinin ta içinde
Genç adam da ararmış Aşkı ararmış
O kitaplarda okuduğu filimler de seyrettiği
Hayalini kurduğu rüyalarda gördüğü aşkı
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Muhteşem kesinlikle tavsiye ediyorum.
ÜŞENMEDEN OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM !
BÜTÜN ANNE BABALARIN VE
ÖĞRETMENLERİN OKUMASI GEREKEN BİR HİKAYE
Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata