Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaklaşık bir sayfada özetlenmeye çalışılan tüm bu olayların bir saniyeden daha kısa bir sürede gerçekleştiğini tekrar hatırlatalım. Bu olayın gerçekleşmesinde birçok kasın mükemmel etkileşimi söz konusudur. Eğer bu etkileşimi bozmaya yönelik bir hareket yapmazsanız, dışarıdan çok zor gözüken bu iş, dünyanın en kolay işiymiş gibi yapılır. Ama bazen, yemek yerken konuşan insanlar yutma kısmında kendi halinde mükemmel olan sisteme dışarıdan müdahalede bulundukları için, bazı lokmalar epiglottise rağmen nefes borunuza kaçabilir.
Ne Kadar Az Şükrediyorsunuz? Mülk Suresi 23.Ayet
O zaman can alıcı soruya gelelim. Yani nasıl oluyor da orada açık bir boru varken ağzımızdaki lokmayı girişi daha zor olan bir borunun içerisine tıkıştırmayı başarabiliyoruz? Hem de hiç zorlanmadan. İşte burada yine bir başka adını bilmediğiniz gizli bir kahraman ile tanışacağız. Her yuttuğunuz lokmada, hayatta kalmanızı sağlayan mükemmel bir yapı. Ve karşınızda "epiglottis" ve muhteşem mekanizması. Yukarıdaki resimde A harfi ile gösterilen kısımları açıkladık ve artık lokmamızı yutmaya hazırız. En baştan söyleyelim. Şimdi okuyacaklarınız resimdeki A ve B harfleri ile gösterilmeye çalışılan kısımların bir özeti olacaktır. Okuyacaklarınız biraz uzun olsa da tüm bu olayların gerçekleşmesi için gereken sürenin bir saniyeden az olduğunu unutmayın lütfen.
Reklam
yürüme sanatı.
Makyajını melekler yapmıştı besbelli. Gözleri, deniz facialarına yol açabilecek mavilikteydi. Ağzı, pırıl pırıl bir öpücük atöylesi. Bu kadın, şişelenmiş yıldırıma benziyordu. Kainat güzeli seçilmediyse, adaylığını koymadığındandır. Cazibe ve masumiyet onun bedeninde mükemmel bir kombinasyon oluşturuyordu.
Sayfa 85 - Alfa KitapKitabı okuyor
“Ya kendini çok zeki sanıyorsun ya da Onat'ın mükemmel ekibinde siber güvenlik hakkında bilgisi olmayan tek kişi sensin,” dedim aşağılayıcı bir tonla. “Ne demeye çalışıyorsun?” derken üzerime yürüdü Dora. İki adım gerilemek zorunda kaldım. “Sana öylece özel alanıma giriş yetkisi vereceğimi mi sanıyordun? Az önce kilit sandığın şey bir güvenlik anahtarıydı. Olur da başıma kötü bir iş gelir ya da telefonum çalınırsa diye bu yetenekli parmaklarımın ve zehir aklımın ürünü bir program. Yanlış şifreyi üç kere ısrarla girdiğin için sistem bilgilerimi farklı bir ara yüze aktarıp şifreledi. Telefon istediğin gibi açıldı ama bana ait hiçbir bilgiye ulaşamayacaksın.” Dora öfkeden kudurmuş bir şekilde üzerime atlamaya hazırlanırken yanımıza gelen Okan'ın müdahalesiyle benden uzaklaştı. “Seni sürtük!” diye bağırdı Okan'ın çelimsiz kollarının arasından kurtulmaya çalışırken. “Bırak beni Okan.”
Bilge Kağan, Kül Tegin, Tonyukuk (Vezir)
Gök-Türk'ler her ne kadar barış teklif ettilerse de vahşi kalplidirler. Bilge Kağan dost canlısı insanları seven bir karaktere sahip olsa da onun emrindeki Kül Tegin cesurdur ve mükemmel savaşçılıkta önünde kimse yoktur. Tonyukuk planlama ve strateji üretiminde çok bilgilidir ve kuvvetli artırmaktadır. Üçlü kalplerini birleştirip hareket ederler. -Çin hükümdarı Chang Yüe
Ruh Eşi
Herkes ruh eşinin mükemmel bir uyum sağladığını düşünür, ki bu da herkesçe istenilen bir şeydir. Ama gerçek bir ruh eşi, seni geriye çeken her şeyi sana gösteren, dikkatini kendinde toplamani sağlayan bir aynadır. Ki böylece hayatini değiştirebilirsin. Gerçek bir ruh eşi senin hayatinda karşılaşabileceğin muhtemelen en önemli insandir, çünkü o duvarlarini yikacak ve senin uyanışını elde etmeni sağlayacaktır. Ruh eşinin amacı seni sarsmak, egonu senden biraz da olsa ayırmak, sana engellerini ve bağımlılıklarını göstermek, yeni ışığın içeri girmesi için kalbini açmaktır ve seni öyle bir kontrolden çıkartır ki hayatını dönüştürmek zorunda kalırsın.
Reklam
ironi
Onun fikrince Türkçe: "Arapça, Acemce, Frenkçe, Almanca, Rumca, Latince" lisanlarından mürekkep mükemmel bir lisan olmalıydı. Ecdadımız Arapça, Acemce kaideleri çok kullanmışlardı. Her ne kadar bunlar konuşulan lisana geçmemişse de hükümet şimdiden sonra gayret ederek, ahaliyi cebrederek pekâlâ geçirebilirdi. Fakat bu Arapça, Acemce kaideler Türkçe kelimelerde de kullanılmalıydı. Meselâ "evimin kapısı" denecek yerde Farisî kaidesiyle "kapıyı evim" denilmeliydi. Sonra Türkçeye birçok Frenkçe kelimeler de girmişti. Bu zavallı kelimeler için hiç olmazsa lütuf makamında birkaç Fransızca gramer kaidesi kabul etmemek en büyük bir haksızlıktı. Öyle ya, Arapça, Acemce kaideler vardı. Niçin Frenkçeler için olmasın? Meselâ niçin "istasyon direktörü" denilmeliydi? "Direktör dö stasyon" en haklı en mantıkî bir telaffuzdu.
Sayfa 113 - İnkılap YayıneviKitabı okuyor
“Seni kim aç bıraktı?” "Ben yaptım. Açlık grevindeydim.” “Niye?” "Sana söy­leyemem.” “Öğreneceğim, lisichka.” "Lisichka?" "Küçük tilki. Uygun, sence de öyle değil mi?” “Pek sayılmaz.” “Evet, bence mükemmel. Uykuya geri dön, küçük yalancım.”
Sayfa 55 - Angelina & SergeiKitabı okuyor
"Karışıklık,şüphe,kargaşa,kriz,kızgınlık, umutsuzluk ve acı, hepsi büyüme sağlayabilecek mükemmel durumlardır."
Alteo yayıncılıkKitabı okuyor
Kişi, yokluklarında sıkıntının kendiliğinden hasıl olduğu hazlara ulaşmak için gayret etmek zorundadır. Sonuçta, acıyı (ve can sıkıntısını) kendimizden uzak tutabilmek için sürekli çalışmak zorundayız ve gene de çabalarımız mükemmel sonuçlar vermez. Tatminsizlik hayata hâkimdir. Tatmin olduğumuz anlar ve belirli süreler vardır fakat hepsinin arka planında sonucunda doyuma ulaşılamayan mücadeleler yatar.
Sayfa 96
Reklam
Goethe der ki:
***** - "Benim yalnızca en mükemmel varlık için vaktim var..." *****
Sayfa 435 - (F. von Müller'e, 12.10.1823) -Mükemmel- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
Temizlik ve Sıhhî Neticeleri
"Temizlik îmánın yarısıdır!" (Müslim, Tahåret, 1) hadis-i şerîfini nefis hüsn-i hatlarla yazarak evlerinin ve ibadethânelerin duvarlarına asan Os- manlılar, bu hakikati daha ziyâde gönüllerine yerleştirerek kendilerine şiar ve düstur edinmişlerdir. Bu temizlik, hem maddi hem de mânevî olarak gerçekleştirilmiştir. Çünkü temizlik, dînî
Sayfa 510 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
İyilik ve İnsâniyet
Osmanlılar, gönüllerini tezyîn eden İslâm ahlakının zarafet ve nezāket numûneleriyle dolu bir hayat yaşamışlardır. Dolayısıyla Avrupa'da insanlar adeta idarecilerinin eli altında esir muamelesine tabî tutularak çok ağır şartlarda yaşarken Osmanlılar'da müslüman olmayan ahālī bile gâyet huzur ve rahat içinde ömür sürmekteydi. Nitekim bu
Sayfa 509 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
Edep, Nezâket ve Terbiye
Osmanlılar'ın edep, nezaket ve terbiye husūsunda kaydettikleri seviye, hiçbir milletle käbil-i kıyas değildir. Onların muâşeret ādâbı, misli görülmemiş bir mükemmellik ve incelik arz eder. Bunlar, millet ve mez- hep ayrımı yapılmaksızın bütün insanlara karşı aynen riayet edilen rühi ve vicdanî bir kânun mesåbesindedir. Dolayısıyla Osmanlı
Sayfa 501 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
Ne kadar Mükemmel olursa olsunlar Her insanın yeteneğinin bir sınırı vardır
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.