"Sevmek için 'yürek'
sürdürmek için 'emek' gerek.
Sevgi ne boğazda ne mum ışığında yemek yemek
Ne de pahalı bir pırlanta demek
Sevgi; Bir lokmada iki mutlu insan demek..."
Nazım Hikmet
Saflık inançları ayakta tutuyordu ; bağnazlığın ilham dilini sahiplenmesine izin veriliyordu ve kazalarla icatların etkileri doğaüstü nedenlere bağlanıyordu...
yalnızca tek gününün kaldığını düşün,
yalnızca tek bir gece,
birkaç saat!
ve son damlasına kadar
kullanabileceğin bir tek mum,
bir tek sipihrî kandil...
ne yaparsın?
Dişil enerjini nasıl aktive edersin:
1) Bütün duygularını sevgiyle kabul et, kendini eleştirme.
2) Hislerinle bağlantıya geç.
•Keyiflenebileceğin anlar yarat; mesela gün batımını izle.
•Meditasyon yap.
"Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli; Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli. Ya kor yürekli olmadır insan ya da kor barındıracak kadar yürekli...
Mabet onun kutsal alanıdır ve mabette olan her şeyin bir içsel anlamı vardır. Ortada duran altar (sunak) dünyadır, üzerinde yanan mum onun iç benliği, ritüel bıçağı iradesi, asa yetkisi, tütsü düşünceleri vs…