Ben kaç kere ayağına geldim! bundan ne annenin hiç kimsenin haberi vardı odanın penceresi dibinde dururdum sokağa çıkınca seni hiç olması uzaktan göreyim diye karşı Kaldırımda saatlerce beklerdim Akşamları Pencerende sık sık mum yandığını görürdüm kaç defa hiç olmasa o ışığı penceredeki gölgeni göreyim seni kutsayayim diye geldim. ya sen geceleri hayalini de babanı kutsamayı düşünüyor muydun Hiç aklına geldim mi Nataşa?kalbin, sokakta, pencerenin dibinde nöbet beklediğini hissettin mi acaba kış aylarında gece vakti yukarı çıkıp karanlıkta karanlık sahanlikta Sesini,gülüşünü duymak için kulağımı kapına az mı Dayadım !...
mum ışığı
Insanlar, tam kötülüklerinden temizlendikleri ve ilerde kurulacak yumuşak dünyada yer almaya hak kazandıkları sırada ölüyorlardı.
Sayfa 217Kitabı okudu
Kanıta ulaşmadan kararımızı vermek zorunda değiliz. Emin olmama seçeneğimizi kullanma hakkımız var.
Ne parçalanmış bir ayna
Ne mum ışığı kalacak
Birazdan gün ağaracak
Her gece yeni bir düello
Her sabah yeni bir ölüm..
Her şarkı, şiir, her kırmızı gül, her mum ışıgı..
Konuyu sana getiren çok şey var ama
seni bana getiren bir şey yok.
Sayfa 60
Bu insanlar, hurafelerin tadına öyle alışmışlardır ki zorla uyandırılsalar bile, o hoş düşün sona erdiğini kabul etmek istemezler.
Sayfa 201 - say yayıneviKitabı okudu
