Allahım, beni biliyorsun, bir mutlu son yazdın mı bana, deyiver şu kölene
Bazı repliklerimi unuttum, bazı rolleri çaldım, sahnede uyukladım
Ama şimdi geldi de sırası bir müjdenin, bir armağanın
Kullanmadığım kelimelerim var, saklamışım andıkça kamaşmışım
Kayıp dillerin arasından çekip çıkarmışım, kör hafızların lehçelerinden,
Sabahki taarruz için biriktirilmiş sözlerden, istiklal marşlarından,
Unutulmuş dervişlerin dağarından, vasat alimlerin notlarından,
Aşka yeteneksizlerin ezberinden, okunmayan yazarların defterinden,
Bütün o sözcükleri topladım, oturdum kumar masasına
Dünyanın en tuhaf eli bende, talihim bir ucundan tutuşuyor, görüyorum
Batmak üzere geldim, imha edesin şu beni, kullanıp atasın
Irmaklar geçirmeyesin, sallardan itesin, tenha koyasın
Senden gayrısına kaymasın gözlerimin ne akı ne karası diye
Mukayyet Münacaat, Ahmet Murat