Münzevi: insanlardan kaçan, tek başına yaşamayı seven.
Ne önemi vardı ki! Feryatlarımı içimde boğsam, net, aydınlık, insanı temiz havalarda soluklandıran metinler yazmasam n'olacaktı ki, sosyal gerimliliğimi seyahat izlenimleriyle yumuşatmasam n'olurdu, bütün bunlarda ısrarlı olmasam kaç yazardı, sonuçta yine taşralılıktan kopamayan, köylü alışkanlıklarıyla kuşatılmış, yoksullukla mahrumiyetlerle büyümüş, çocukluğunu, ilkgençliğini, damak zevkini bilememiş, münzevi olamamış, bir disiplinde master'i dahi başaramamış, akademisyen olma aristokratların işiymiş, o soluksuz aşklarsa bir varmış bir yokmuş, artık bir metin oluştururken de görsel paranoyanın yaygınlaştığı, medyanın çılgınlaştığı bir dünyada ticari kaygılar gütmeden... "İşte böyle kadınlıktan ayırıyorsun beni!"
Yakaza
Yakaza
Reklam
Bir kudret elimi bağladı gözlerime sürdü sürgün Yamaçlarında yalnız bir bedenle yaşamaya mecbur Yalınayak benliğim dualarda yankılanır sesim Dünyalık kanatlarımı sürür dururum Dalgalı saçlarım ve münzevi tarafım Dökmek ister masumiyetten mahrum günahlarını Yaktığım ışıklar kadar karanlık gözlerim Sürgüne yollanılmış aklım ve sen Nelere kadirsin bir bilsen? 23/6/2024 Pınar PEKĞÖZ
Bir gün yaşlı bir münzeviye sorarlar: "Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?" Münzevi cevap verir: "Yapacak çok işim var. iki şahin eğitmem gerekiyor. Ve iki kartal. İki tavşan sakinleştirmek ve yılanı eğitmek. Eşeği motive etmek ve aslanı evcilleştirmek." Ama senin etrafinda hiç hayvan göremiyoruz!" "Neredeler?"
son zamanlarda dünyayla tek bağlantım şu bilinmeyen, karşı pencere bana hep aynı müzikle karşılık veren. kim bu? nasıl biri? bir sabah, onu bulmaya çıkmıştım ama sonra bir daha düşündüm.. belki bilmemek ve hayal etmek daha iyidir. benim gibi bir münzevi olabilir miydi? yada belki küçük bir kız çocuğu okula gitmeden önce, bilinmez bir oyun oynayan... herşey çok çabuk gelişti şu şüphe uyandırıcı ağrı öğrenmek için inat edişim, bilmek isteyişim... sonra da karanlık etrafımı saran sessizlik.. herşey, bizi, kış gelmeden önce teknelerin gölgeleri üzerine vuran uykudaki güneşin, aniden açmasını sağlayarak, aşıkları dışarı uğratan riyakar baharın verdiği sözlere inanmaya itiyor kış gelmeden önceki herşeye inanmaya itiyor tek üzüntüm anna... ama acaba tek mi? ... o hiçbir şeye son vermek zorunda değil. herşey ana hatları içinde kalmalı. kelimeler itinayla seçilmeli...
"Kimse durduk yere çekimser hatta münzevi olmuyor; iyi niyetlerini öldürdüğünüz, güven duygusunu çürüttüğünüz, emeklerini hiçe saydığınız, mücadelesine taş koyduğunuz, özverisine ortak olmadığınız bir insana "sen değiştin" demek büyük bir manevi haksızlık, haksız bir yargıdır..."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.