Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
'' Keskin zekâsı ve iğneleyici üslubuyla Voltaire, ihtilâl öncesinin önemli bir düşünür ve yazarıdır. En etkili yanı katolik dinine ve kiliseye karşı açtığı savaş olmuştur. Voltaire'e göre katolik dini, peşin yargılar, boş inançlar ve bağnazlıkla eş anlama gelir. ''
'' Ticaret zenginliği, zenginlik hürriyeti sağlar. Hürriyet ticaretin gelişmesini, ticaretin gelişmesi ise devletin büyüklüğünü sağlar. ''
Reklam
'' Peşin yargılar mutluluğa, daha doğrusu bu dünyada mutluluğa karşıdır. 18. yüzyıl, insanların bu dünyada da mutlu olmaları gerektiğinin, buna hakları olduğunun kabul edildiği yüzyıldır. ''
'' 18. yüzyıl felsefesi, atılgan ya da ihtiyatlı, dindar ya da dinsiz, her ne şekilde görünürse görünsün, bir burjuva felsefesidir. ''
Emmanuel Sieyes Tanımı;
'' Birinci soru: Üçüncü sınıf nedir? Karşılığı: Her şey. İkinci soru: Yürürlükteki siyasî düzen içinde bugüne kadar neydi? Karşılığı: Hiç. Üçüncü soru: Dileği nedir? Karşılığı: Bu siyasî düzen içinde bir yeri olmak. ''
Reklam
'' Kol değirmeninden rüzgâr değirmenine geçiş aynı zamanda kölelikten derebeyliğe geçişi hazırlamıştır. ''
'' Fransız ihtilâlinin amacı, Fransız siyasî düşünürlerinden Tocquville'in belirttiği gibi, Ortaçağ kalıntısı toplumsal müesseseleri ortadan kaldırmaktır. Ortaçağ kalıntılarını toplumdan silen ihtilâl, çeşitli dönemlerden sonra Fransa'da liberal bir demokrasinin kurulmasına yol açmıştır. ''
İhtilâl nedir?
'' İhtilâl, mevcut bir durumun ya da bir yaşama biçiminin ya da bir toplum düzeninin birdenbire sarsılmasıdır. ''
Kanunlar fakirlere karşı zalimdir, çünkü zenginler için, zenginler tarafından yapılmıştır.
Sayfa 86
Reklam
Burjuvazi bir yandan feodal düzenin getirdiği hukukî engelleri kaldırmak ve bireyleri piyasa kanunlarına uymaya zorlamak ve ele geçirdiği üretim araçları sürekli olarak kol emeğini gerektirdiği için feodal kanunlarla toprağa bağlanmış olan köylüyü topraktan koparmak ve emeğini ücret karşılığında satan kol emekçisi yapmak İstiyordu.
Sayfa 60
Aydınlanma felsefesi her şeyden önce katolik dininin getirdiği peşin yargılara karşı çıkıyordu. Ondördüncü Louis oğluna şu satırları yazıyordu: «Bizim Tanrıya bağlılığımız, uyruklarımız için bir örnek, bir kuraldır. Eğer herkes bizimle aynı haklara sahip olduğuna inanır, kendinden üstün ve bizim de bir parçasını teşkil ettiğimiz bir güce saygı göstermezse, bizim bu taht üzerinde oturmamızı, ne ordu ne de herhangi başka bir tedbir kendi başına sağlayamaz».
Sayfa 25
Burjuva, kentte oturan anlamını taşımaktadır. Burgensis sözcüğü İlkin 1007 yılında kullanılmaya başlanmış, bir müstahkem mevki olan Burg'da oturana bu ad verilmiştir. Onbirinci yüzyıldan sonra burjuva artık kentte oturan anlamını taşımaya başlamıştır.
Sayfa 18
Fransız toplumu, hukuk açısından asiller, rahipler ve halk olarak üç bölüme ayrılıyordu. Özüne inerek ifade edecek olursak, bu dönemde Fransız toplumu dövüşen asiller, dua eden rahipler ve bu iki grubu beslemek için çalışanlardan meydana gelmektedir.
Sayfa 11
Medeniyet ve Nevroz
Her toplumda insanların iç güdüleriyle, istekleriyle, toplumsal baskılar arasinda çatışma vardır. Frued a göre bu çelişki insanlığın kendine has bir özelliği, uygarlığın yarattığı bir tedirginlik halidir. Benligimizde ki mutlu olma arzusuyla toplumun kuralları arasında sürekli bir çatışma vardir. İnsan icin tam mutluluk bir hayaldir Ya uygar ama nevrotik oluruz ya da mutlu ama barbar oluruz. Çünkü Uygarlik kontrol, bastirma, denetim üzerine kuruludur...
Sayfa 174 - Gercek yayinevi
132 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.