Musab Süleyman Bakıcı
@musab_bakici
20 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Konuşma Dili ve Yazı Dili
Konuşulduğu gibi yazılan yazıldığı gibi konuşulan bir doğal dil olamaz. Konuşma dilindeki vurgulama, tonlama, ezgi gibi bir yığın özellik yazı dilinde gösterilmez.
Sayfa 235 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Dil nedir?
Dil, insanın varoluşunun kaynağı ve toplumun bir üyesi olabilmenin şartıdır. Dil, insanın geçmişle irtibatını sağlayan, geleceğini inşa eden, dünyayı nasıl yorumladığını gösteren; kendine ait kuralları olan, insana has bir sistemdir.
Sayfa 233 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Okumanın Sosyolojik Boyutu
Bireyin etrafında bulunan sosyal çevre, bireyin sosyal yaşantısını oluşturup sosyal gelişimini şekillendirir (Arıcı, 2018). Okumanın önemli addedildiği ve takdir edildiği bir çevre, kişinin okumayı sevmesini sağlayacaktır. Okumanın toplumsal değerini fark eden birey, kitaplara ilgi duymaya başlayacaktır.
Sayfa 190 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Psikodilbilim
Kaynaklarda zaman zaman psikolinguistik olarak da anılan psikodilbilim, dilbilim ve psikoloji alanlarının kesişme noktasında meydana gelen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, dillerin insanlar tarafından ne şekilde algılandığını ve işlendiğini araştırma maksadıyla dil-zihin- bilinç-davranış kavramları arasındaki ilişkiyi derinlemesine bir şekilde incelemektedir. Bu bağlamda dilin ortaya çıkışı ve edinimindeki psikolojik süreçler, dilin kullanımını etkileyen psikolojik etmenler ve dilsel unsurlarla bireylerin davranışları arasındaki etkileşim gibi konular, psikodilbilimin temel araştırma alanlarıdır (Özbay ve Barutçu, 2013, s. 936).
Sayfa 190 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Ölçme ve Değerlendirme
Ölçme, bir nesnenin, bireyin veya davranışın belirli özelliklere sahip olup olmadığını saptamaya ve gelişim düzeyini ortaya çıkarmaya yönelik yapılan bir sayısallaştırma işlemidir (Atılgan, 2009). Değerlendirme ise ölçme işleminden elde edilen sonuçların yorumlanmasıdır.
Sayfa 186 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Söz Varlığı
Kelime hazinesi olarak da bilinen söz varlığının boyutları; derinlik, genişlik ve yükseklik şeklindedir (Şengen ve Arıcı, 2020, s. 272). Bunlardan ilki sözcüklerin farklı bağlamlardaki anlamını bilme; ikincisi farklı alanlara dair kelime bilgisi ve yükseklik ise belirli bir süreç içerisindeki öğrendiği kelimeleri ifade etmektedir.
Sayfa 184 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
“Okumaz-Yazmazlık” ve “Gizli Okumaz-Yazmazlık”
Okumaz-yazmazlık herhangi bir okuryazarlık düzeyine dâhil olamayan bireyleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Okumaz-yazmazlık, belirli bir dildeki en temel okuma ve yazma becerilerinden mahrum olmak demektir. Bu mahrumiyetin ortaya çıkmasında çeşitli bireysel, toplumsal ve iktisadi faktörler rol oynamaktadır. Gizli okumaz-yazmazlık ise, temel okuryazarlık becerileri edinen bireyleri bu yetkinliklerini artırmamaları, kitap okumamaları ve günlük hayatta kendilerine gerekli okuma-yazma etkinlikleri içinde yer almamalarıdır. Gizli okumaz-yazmazlık oranlarının tespit edilebilmesi kolay değildir.
Sayfa 182 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Kitap Okumanın Faydaları Nelerdir?
Kitaplar, insanın ufkunu açıp zihnini ferahlatmakta, okuyucuyu daha az kaygılı ve daha bilinçli kılmaktadır (Winterson, 2017). Kitap okumanın öz güveni artırdığı, sosyalleşmeyi desteklediği, bireyleri rahatlattığı, duygusal, zihinsel, psikolojik ve sosyal iyi oluş hâline destek olduğu saptanmıştır (Billington ve diğ., 2010).
Sayfa 180 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Eleştirel Okuma
Eleştirel okuma, okunan metin ile ilgili yorumlar, değerlendirmeler yapabilmektir. Okuma sürecinde yorum çok önemlidir. Eğer okur, okuduğu şeyi sorguluyorsa okuduğunu eleştirebiliyor demektir. Eleştirel okuma, metinle iletişimsel bir etkileşim içine girmedir.
Sayfa 178 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Etkileşimli Okuma
Etkileşimli okuma, okuma öncesinde, sırasında ve sonrasında dinleyicileri aktif kılma esasına dayanan, kelime hazinesinin, yaratıcılığın gelişmesini ve etkinliğin daha ilgi çekici ve verimli hâle gelmesini sağ layan bir yöntemdir (Günaydın ve Arıcı, 2020; s. 675).
Sayfa 176 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Ekran Okuma
Ekran okumada metnin tamamı görülmez, sayfanın bir kısmı ekrandan okura arka arkaya sunulur, okur bu parçaları birleştirmeye çalışır (Güneş, 2010, s. 2). Zihinsel yükü artıran bu durum, okuyucunun dikkatinin dağılmasına ve zihninin daha fazla çaba harcamak zorunda kalmasına sebep olmaktadır (Maden, 2012, s. 3). Gözlerin yatay ve dikey yönlü hareket etmelerinden dolayı okuma hızı 4'te 1 oranında azalmakta (Αrıcı, 2018, s. 63), 3'te 1 oranında güç kaybı (Güneş, 2010, s. 10) yaşanmaktadır.
Sayfa 175 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Bireyin okuma alışkanlığını edinmesi, bireyin duygu, düşünce ve hayallerini etkili bir biçimde sözlü olarak ifade edebilmesine katkı sağlamaktadır (Arıcı ve Taşkın, 2019, s. 190).
Sayfa 170 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Alver (2008, s. 37), insanı "okuyan ve okuduğunu yorumlayıp belli anlamlara ulaşan ve bu doğrultuda eyleme geçen varlık" olarak tanımlamaktadır.
Sayfa 169 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Konuşmada “Akıcılık” Nedir?
Hedge (1993) akıcılığın iki anlamı olduğunu belirtir. Bunlardan ilki "konuşma birimlerini kolaylıkla ve zorlanmadan, uygun hızda ve duraksamadan bağlayabilme becerisi", ikincisi ise konuşma etkinliklerinin anlama odaklandığı, konuşma izlemlerinin kullanıldığı, açık düzeltmenin en aza düşürüldüğü "doğal dil kullanımı"dır.
Sayfa 158 - Asos YayınlarıKitabı okuyor
Konuşma Kaygısını Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
Kaygı, tutum, güdü, özyeterlik gibi diğer duyuşsal özelliklerle doğrudan ilişkili önemli bir duygu durumdur. Aşırı kaygının kaynağında düşük özyeterlik algısı olabilir. Aşırı kaygı bireyin öğrenmeye karşı olumsuz tutum geliştirmesine ve öğrenme güdüsünün düşmesine doğrudan etki edebilir. Anılan tüm bu duyuşsal etmenler arasındaki etkileşim duygu durumlarının birlikte değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu yüzden öğrencinin aşırı kaygı durumunun önüne geçmek için özyeterlik algısının da yükseltilmesi gerekir.
Sayfa 148 - Asos YayınlarıKitabı okuyor