"Kore ve Japonya'da düzenlenen 2002 Dünya Kupasına katılan A Millî Futbol Takımında cuma namazı kılmak isteyen futbolcular yazılı ve görsel medyada kıyasıya eleştirilmiştir. Aynı şekilde Ramazanda oruç tutan futbolcular günlerce televizyon programlarında tenkit edilmişlerdir. Oysa bir dönem ülkemizin bir takımında futbol oynayan Musevî bir oyuncu hamursuz bayramı dolayısıyla maça çıkmayı reddettiğinde geleneksel Türk hoşgörüsünden hareketle takdirkâr ifadeler kullanılmıştır."
kadının kaderini kökten değiştiren ve sabitleyen museviliktir
Musevilerin Kitab-ı Mukaddesinde kadınlara yaratılışın taşıyıcısı olarak öncelikli bir değer atfedilmişti. İbrahim Peygamber İsraillilerin babası olarak seçildiğinde, kadınların en önde gelen görevi doğurmak oldu. Kitab-ı Mukaddes’de yer verilen bazı kadınlar güzellikleri, sadakatleri, sağduyuları ve hatta yiğitlikleri nedeniyle saygı görüyor olsalar da genellikle asıl değerlerini analık oluşturuyordu. Günümüzde çoğu tutucu Musevi (ve Müslüman) ailesinde olduğu gibi, kadın ancak bir erkek evlat doğurduğunda gerçek bir kadın oluyordu
Reklam
musevilikle kadının keskin dönüşümü
Musevilerin doğurganlığa ilişkin kaygıları, ifadesini çoğunlukla tekrarlanan “verimli ol ve çoğal” duasında bulur; gerek kadın, gerekse erkek için bir temenni ve buyruk olan duada. Musevi araştırmacısı David Biale, Yaratılış’ta meme ve dölyatağının kutsanması ile İsraillilerin ve Filistin- li komşularının doğurganlık kültleri arasında benzerlikler görür. Biale, “tasvirleri göze çarpıcı göğüslerle dikkati çeken” Aşera ve Anat gibi Filistin Tanrıçalarının bu konudaki etkilerinden kuşkulanır. “Bu Tanrıçalardan bir Filistin yazıtında ‘Tanrıların sütannesi’ diye bahsedilir. Bir diğeri ‘kutsal memeler’den söz eder, ‘Aşera ve Raham’ın memelerinden
meme ve emzirme tanrisallaştırılarak kadın esir edilmistir
Erken dönem Musevi inancında yer alan kutsal meme, doğrudan Tanrının kendisiyle ilişkilendiriliyordu. Daima doğurganlık kutsamalarıyla ilişkilendirilen Tanrının adı, El Şadday, “Memesi olan Tanrı (El)” yada “emziren tanrı” gibi bir anlam taşıyordu/32) Bu ifade her ne kadar metaforik olarak anlaşılmak zorundaysa da, esas itibariyle bir dişilik vasfına eril bir uyarlamaydı. İnsan cinsiyetlerinin dar kapsamları üzerindeki tanrı, gerek dişi gerekse erkek özellikleri bir arada barındırıyor olarak değerlendirilebilirdi.
kozmosun süresini belirli sayıda binyılla sınırlamış ve tarihin in illo tempore nihai olarak ortadan kalkacağını ileri sürmüş olan üç büyük dinin -îran, Musevi ve Hıristiyan dinleri- çerçevesi içinde bile tarihin periyodik yeniden doğuşuna ilişkin antik öğretinin izleri hala sürmektedir. Başka bir deyişle, tarih nihai eschaton gerçekleşmeden önce, tekrar tekrar yok edilebilir ve yenilenebilir. Hatta, Hıristiyanlıkta liturjik yıl İsa’nın Doğumu, Çilesi, Ölümü ve Dirilişi’nin, bu mistik dramın bir Hıristiyan için iade ettiği her şeyle birlikte, yani Mesih'in doğum, ölüm ve dirilişinin in concreto yeniden güncelleştirilmesi yoluyla kişisel ve kozmik yeniden doğumla birlikte periyodik ve gerçek tekrarı üzerine kuruludur.
Sayfa 126
"Musevi kocadan artakalacağım için mi? Üzülme abla, aşkımız bitince dostluğumuz devam edecek bizim," diye yanıtlamıştı Selva, "biz ölünceye kadar birbirimizin hem sevgilisi, hem de en yakın dostu olacağız."
Sayfa 29 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.