Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anzavur Ayaklanması
Öte taraftan boğazların doğusunda yaşayan halk arasındaki menfaat ve zihniyet ayrılıkları sebebiyle, İngilizlerin yapmış oldukları istiklal propagandası; Biga'dan Bolu'ya kadar uzanan dar bir şerit etrafında ve çeşitli adlar altında toplanmış olan bu insanlar arasında çabucak filizlendi ve Türk milli hareketini arkadan vurmak şeklinde
Sayfa 147Kitabı okudu
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu;
Eğitimci bahçıvan gibidir, toyu zararlılardan korur, onun gelişmesi için dış çevreyi sağlar.
Reklam
Çiftçinin "tohum hakkı" elinden alındı
Türkiye'de yetişen 13 bin çeşit bitkinin yaklaşık 3000'inin bu topraklara has olduğu biliniyor. Ancak bu bitkilerin tohumları, artık bu toprakların değil, küresel şirketlerin patenti altına alınıyor. Hem de genetikleriyle oynanma pahasına. Patentsiz tohum kullanmaya kalkan çiftçi cezalandırılmakta, çiftçiliğin temel şartlarından biri
** 19 Mayıs "Gençlik ve Spor Bayramı"mız kutlu olsun... Küçücük bedende dağ gibi adam… 19 Mayıs 2016 Ali Şamil. 1 metre 10 santimdi. Enver paşa'ya hediye edildi.
Oğlu Şehzade Ömer Faruk da Mustafa Kemal'le birlikte hareket etme yanlısıydı. Aynı zamanda Vahdettin'in damadı olan Ömer Faruk, Harbi- ye ve Potsdam Askeri Akademisi mezunuydu ve 1921 nisanında gizlice İnebolu'ya geçerek Ankara'ya doğru yola koyulmuştu. Mustafa Kemal Paşa'dan aldığı ret telgrafı üzerine hangi görevle olursa olsun cepheye gönderilme isteğini yineledi ve herhangi bir siyasi beklentisi olmadığı- nı, İstanbul'a dönmemekte kararlı olduğunu belirtti. Talebi cevapsız ka- lınca tutuklanma riskine rağmen İstanbul'a döndü. Abdülmecit Efendi, Ankara'nın bu tutumunu Mustafa Kemal Paşa'ya gönderdiği bir protesto notuyla kınadı. Şehzadenin kabul edilmemesini sadece kendine ve oğ- luna değil, saltanata hakaret saydığını belirtti ve her hanedan üyesinin bunu yapmaya hakkı olduğunu yazdı.
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİNİN MEKTUBU
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Sultan Üçüncü Mustafa Han devri Osmanlı âlimlerinden olan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (vefatı 1780), bazı dostlarına yazdığı mektuplarında şu nasihatlerde bulunmuştur: Ey din kardeşim! Evvelâ sana takvâyı tavsiye ediyorum, ta ki Allah sevgisinin lezzetini kalbinde duyabilesin. Allâh’a tevekkül et. O, sana her işinde kâfi gelir.
Reklam
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİNİN MEKTUBU
Sultan Üçüncü Mustafa Han devri Osmanlı âlimlerinden olan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (vefatı 1780), bazı dostlarına yazdığı mektuplarında şu nasihatlerde bulunmuştur: Ey din kardeşim! Evvelâ sana takvâyı tavsiye ediyorum, ta ki Allah sevgisinin lezzetini kalbinde duyabilesin. Allâh’a tevekkül et. O, sana her işinde kâfi gelir. Her işini
İsmail Kara - Üç Devir, Üç Elmalılı Hamdi
Cumhuriyet döneminde, özellikle tek partili yılların sonlarından itibaren muhafazakâr mütedeyyin kesimin tarih anlayışı büyük ölçüde Cumhuriyet ideolojisinin tarih anlayışının karşısında kurulup geliştiği için ve bunun uzantısı olarak bir tür Osmanlı sevdası veya hayranlığı üzerinden ifade edilmesi sebebiyle; diyelim ki İslamcı olarak bildiğimiz ilmiye yahut tarikat mensubu zevatın nasıl olup da Sultan Abdülhamid karşıtı olduğu meselesi zor anlaşılır bir mesele olarak kalmaktadır. Ama vakıa budur. Mehmet Akif, Bediüzzaman Said Nursi, Mustafa Sabri Efendi, Said Halim Paşa, Manastırlı İsmail Hakkı, İskilipli Atıf Efendi gibi aklımıza gelecek onlarca isim böyledir. (İsmail Kara - Üç Devir, Üç Elmalılı Hamdi)
ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HAZRETLERİNİN MEKTUBU Sultan Üçüncü Mustafa Han devri Osmanlı âlimlerinden olan Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri (vefatı 1780), bazı dostlarına yazdığı mektuplarında şu nasihatlerde bulunmuştur: Ey din kardeşim! Evvelâ sana takvâyı tavsiye ediyorum, ta ki Allah sevgisinin lezzetini kalbinde duyabilesin. Allâh’a tevekkül
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.