Siyasilerin dini kötüye kullanmalarına güzel bir örnek
"Ankara hükümetini küfür sayan halife fetvalarına dayanan ayaklanmalar, Mustafa Kemal'e pek güç günler geçirtmiştir."
🎯 İNSANLIĞIN GEMİSİ MOBBİNG BANK TÜRK FIRTINASI ZULMÜ YARA YARA İLERLİYOR 🎯 Gemiler denizlerde suyu yararak ilerler. İnsanlık gemisi ise zulmü yararak ilerliyor. Mustafa Kemal Atatürk ilmi sırrını çok açık etmeden savaştı ve kazandı. O günkü toplum yapısı o ilmi sırdan din çıkartma ihtimali çok yüksekti. Nitekim kendisine padişah veya
Reklam
Ya istiklal ya ölüm
Yurt ve hürriyet uğruna canlarını vermekten çekinmeyen halk kahramanları ile neler yapılabileceğini çok iyi bilen Mustafa Kemal, 1919 yılı 19 Mayıs'ında Samsun'a çıkarak milletin başına geçti. Silahlı dağınık kuvvetleri ve her biri kendi bölgesini korumaya uğraşan dağınık cemiyetleri bir araya toplayarak, Büyük Millet Meclisi hükümetinin ve kurtuluş ordusunun temellerini attı. Yalnız savaşlar kazanan bir komutan değil, halkı birleştiren ve arkasından götüren bir lider, fırsatları kollayan ve kaçırmayan bir devlet adamı olduğunu ispat etti. İsyanları bastırarak, padişah ve halife ordusunu yüzgeri ederek, önce Fransız ve İtalyan askerlerini Kilikya ve Antalya'dan çıkarıp sonra 1922 Eylül'ünde Yunan ordularını denize dökerek, nihayet üç büyük devlet donanmalarını ve askerlerini İstanbul ve boğazlardan çekilmek zorunda bırakarak, bizi bugünkü yurdumuza ve hürriyetimize kavuşturdu. Daha sonra inkilâpları ile bizlere cumhuriyet ve medeniyet devrini açtı.
.... Atatürk'ün Din Hakkında Sansürlenen Görüşleri Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor. Biri Batılılaşma konusunda... Diğeri din konusunda... İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor. İkincisi, -dinci kesimin ve medyanın sürekli yaptığı gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken,
Cumhuriyet ilan edildiğinde, yasal olarak 330 kişiden oluşan 2. TBMM’de Cumhuriyet'in ilan edildiği gün 158 kişi vardı sadece. Çünkü bir anayasa değişikliği değil, basit bir kanun değişikliği oldu. ‘Yakında barış masasına oturulacak, inşallah barışa da kavuşacağız, ondan sonra oturup kendimize güzel bir anayasa yapacağız ve bu anayasada eskiden olduğu gibi Meclis'in üstün olduğu, son sözü söylediği ama devlet başkanın da sembolik şekilde halife olduğu bir sistemimiz olacak’ sanıyorlar. “Ama tabii o anayasa hiçbir zaman yapılmayacak. Mustafa Kemal Paşa önce Cumhuriyeti ilan ettirecek, birkaç ay sonra da hilafeti kaldıracak. Ondan sonra dönüp Meclis'e ‘Hadi bakalım beyler şimdi yapın anayasa’ diyecek. “Cumhuriyet'in ilanından iki gün sonra Mondros ateşkes anlaşmasının imzacısı Rauf Bey (Orbay) İstanbul’da bir günlük gazeteye verdiği uzun röportajda ‘Cumhuriyet aceleye getirildi’ diyor. 6 ay ya da 3 yıl sonra yapsaydık olurdu demek istemiyor. ‘Bunun anayasa yapılarak belirlenmesi gerekirdi. Böyle alelacele bir kanun değişikliğiyle olmaması gerekirdi’ demek istiyor.
Sert bir eleştiri ama doğruluk payı var ve düşündürmeli
"Türk halkının en büyük sıkıntısı, bugüne kadar kör topal da olsa sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri mücadele etmeden elde etmiş oluşudur. Türk devrimi dediğimiz olay, tabandan tavana gelen bir talep sonucu gerçekleşmemiştir. Aksine Mustafa Kemal ve ekibinde bulunan ufku açık, dünya görüşü olan, entelektüel ve dirayetli adamların
Poyraz Ayrıç

Poyraz Ayrıç

@PoyrazA
·
2mo
Armağan, hele ne olduğunu bilmediğimiz bir şeyse bizim için bir değer oluşturmaz. - Size Sidney'den bumerang getirdim efendim! diye paketi uzatan dostunuza boş boş bakarken, hıyarağa getire getire ne getirmiş, diye. düşünebilirsiniz. Böyle abuk hediyeler aldığımız ve nereye koyacağımızı, ne yapacağımızı bilemediğimiz çok olmuştur. Oysa sahip olmak için uğraştığımız, didindiğimiz güç bela edindiğimiz şeyler, bir bisiklet, bir cep telefonu, bir walk-man bizim için ne kadar değerlidir. Bu yüzden Atatürk tarafından bize bir demet çiçek olarak sunulan demokrasinin değerini ve ne olduğunu bilmiyoruz.
Sayfa 160 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.