Mustafa Kemal Paşa dedi ki: "Türk kadınlarının toplum hayatında bir köşeye çekilip kabuğu içinde zannediyorsanız onları yalnış anlamış olursunuz. Halkımızın yüzde sekseni köylüdür. Bunların arasında kadınlar, erkeklerle beraber yan yana çalışırlar ve erkeğin hayatına tamamen katılırlar. Halkın geri kalanı kasabalarda, İzmir veya İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşarlar. Buralarda kadınların erkeklerden ayrı yaşamaları, bir kötü adet olan erkeklerin bencilliği yüzündendir. Bütün Türk kadınları, erkeklerle tam bir eşitlik ve menfaat ortaklığı dairesinde bulunacakları günü bekliyorlar.
Sayfa 206Kitabı okudu
İsmet Bey'i bilmem,fakat dünya üzerinde gelmiş gelecek kumandanların içinde Mustafa Kemal Paşa kadar taarruzdan hoşlanan asker yoktur .Ne hazin talih! Her zaman müdafaada kalmaya mecbur oluyor. Anafartalarda,muş'ta,Sina'da...Şu anda içi içine sığmıyordur.İçer cigarayı ...Baca gibi gibi tüter adamcağız...
Sayfa 421Kitabı okudu
Reklam
Malezya'dan Nijerya'ya kadar Asya ve Afrika'daki bütün müslüman topluluklar sevinçle dalgalandı. Birçok şehir Mustafa Kemal Paşa'nın resimleriyle donatıldı, Gazze'de ve Nablus'ta pencerelere Türk bayrakları asıldı. İngilizler Nehru ile öteki Hint önderlerini hapsetmişlerdi. Önderler, kaldıkları koğuşları Türk zaferi şerefine çiçekli dallarla süslediler. Bu olay müslüman olmayan sömürgelerde de bağımsızlık ve özgürlük ümidini yeşertecekti. Tarihin akışı değişiyordu...
16 Haziran'da İzmir'e gelen Mustafa Kemal Paşa halkın coşkun sevgi gösteriyle karşılandı ve halka hitap ederek şu ünlü sözlerini sözledi: " Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyet'i ilelebet payidar kalacaktır ve Türk milleti emniyet ve saadetini zamin prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürüyecektir."
Efendiler , Erzurum Kongresi'nin bitiminde, Ferit Paşa'dan sonra Harbiye Nezaretine yeni geldiği anlaşılan Nazım Paşa imzasıyla, 15. Kolordu Komutanlığı'na 30 Temmuz 1919 tarihli şöyle bir emir geldi. ''Mustafa Kemal Paşa ile Refet Bey'in hükümetin kararlarına aykırı faaliyet ve hareketlerinden dolayı hemen yakalanarak İstanbul'a gönderilmeleri Babıali'ce uygun görülüp , o bölgedeki memurlara emirler verildiğinden, Kolordu'ca gereken yardımda bulunulması ve sonucundan bilgi verilmesi rica olunur''
Sayfa 54
160 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı ne kadar beğendiğimi bir kenara bırakarak içerikle alakalı hislerimi yazacağım. Türk milli karakterinin temsili gibidir Elçibey. Durmaz, sapmaz, yıkılmaz, dönmez. Her düştüğünde daha güçlü ayağa kalkmış, asla gittiği yoldan dönmemiş ve bu yolda ömrünü çürütmüştür. Azerbaycan'ın bugünkü refahını sağlamak için büyük ihtilaller yapmış, 1 yıllık iktidarında 20 yıllık devlet işi bitirmiş, inkılaplarla Azerbaycan'ı zenginleştirmiştir. Onlara kendi dillerinde konuşma imkanı vermiş, Rus ordularını ülkeden çıkartmıştır. Demokratik adamdır vesselam. Her şeyin incesini bilir, dinler, anlar öyle konuşurmuş. Herkesin gönlünde taht kurmuş olan bu yüce insan biz Türk milliyetçilerinin gözünde Başbuğ sıfatına layıktır. Çünkü zayıf bedenine karşın bir milleti komuta edecek yüreğe sahiptir. Rus emperyalizmine, İran baskına karşılık vatanını asilce savunmuştur. ''Ne Mutlu Türküm Diyene! Men Atatürk'ün askeriyem'' der de eziyetler görür, işkencelere maruz kalır yine de vatan için, Turan için diyerek tekrar başlar. İşte bu adamın önünde eğilmeli. İşte bu insana saygı duyulmalı. Baştan aşağı Türk, baştan aşağı Orta Asya'dır Ebulfez Elçibey. Mekanı uçmağ, ruhu şad olsun. Bir gün Tanrı Dağı'na anıtını dikecek, bütün Türk devletlerine ''Milli Lider Elbulfez Elçibey'i'' tanıtacağız. Enver Paşa'ların, Mustafa Kemal'lerin, Mehmed Emin Resulzade'lerin, Nihal Atsız'ların, Zeki Velidi Togan'ların Elçibey'lerin yeri doldurulamadı, doldurulamaz.
Elçibey
ElçibeyUğur Güler · ÖTÜKEN NEŞRİYAT · 200624 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.