Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa ile Söyleşi
"Paşam, millî direniş, güzel. Ama neyle? Hangi askerle, hangi silahla, hangi parayla? Maalesef Paşam, kupkuru bir çölden farksız oldu bu güzel vatanımız." "Öyle görünür Refii Cevat Bey, öyle görünür. Ama çölden bir hayat çıkarmak lazımdır. Çöl sanılan bu âlemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O, Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilebilirse vatan da millet de kurtulur." Mustafa Kemal'e veda ettim; matbaaya geldim. Ne kafam almıştı ne mantığım. Daha doğrusu anlattıkları bana deli saçması gibi gelmişti. Arkadaşlar "Anlat" diyorlardı, "neler söyledi?" Anlattım. "Şu sıralar Anadolu'ya geçilir, orada teşkilat kurulur, vatan bağımsızlığına kavuşur, millet de özgürlüğüne kavuşurmuş, anladınız mı arkadaşlar: Bu deli değil, zırdeliymiş."
Sayfa 98 - 4 Şubat 1919, Alemdar gazetesi için söyleşiKitabı okudu
Hür Ol Esir Yaşama (Timsal Karabekir ile Söyleşi)
Mustafa Kemal Paşamız İstan bul'dan Anadolu'ya geçecek... Padişah, kendisine "Git, vatanı kurtar." diyemiyor; Mustafa Kemal'e "Git, Türklerin silahlarını topla" diyor. Ne acıdır ki o yüce insan İstanbul'dan Samsun'a giderken İngilizlerin verdiği pasaport ile gidiyor. Kemal Paşa bağırıyor: "Vatan bir bütündür bölünemez"
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Çevir kazı yanmasın
Mustafa Kemal Paşa, savaşın galibiyetle sonuçlanması üzerine saltanat taraftarı sözlerine son verir ve tamamıyla saltanat karşıtı bir tutuma sahip olur. Sıklıkla “halkçılık”ı gündeme getirir.* Bu konuda örnek olması açısından saltanatın kaldırılmasına dair görüşmelerin yapıldığı oturumdaki konuşması önemlidir. Meclis kürsüsünden şunları söyler: “Hakimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye, müzakere ile münakaşa ile verilmez. Hakimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır Osmanoğulları, zorla Türk Milletinin hakimiyet ve saltanatına el koymuşlardı; bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdi. Şimdi de Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, hakimiyet ve saltanatını, isyan ederek kendi eline, bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emri vakidir. Mevzu’i bahis olan; millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız bırakmayacak mıyız? meselesi değildir. Mesele zaten emr’i vaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemahal olacaktır. Burada içtima edenler, meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.”** *İlter Turen şöylesi bir tespitte bulunur: "[Milli Mücadele] Önderlerinin bile bir çoğu, harekete yeni bir devlet kurmak için değil, ülkeyi işgalden kurtarmak ve eski rejimi yeniden hakim kılmak amacıyla katılmışlardır."(Turan, Cumhuriyet Tarihimiz, Temeller, Kuruluş, Milli Devrimler, s. 56) **Atatürk, Nutuk, C.II, s. 690,691
Sayfa 33 - Pınar Yayınları
Mustafa Kemal Paşa ile söyleşi
"Soracağınız sorular bitti mi?" "Bitti Paşam." "Bu vatan içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtarılır, istiklaline nasil kavuşturulur? diye bir soru sormanızı beklerdim." "Af buyurunuz Paşa hazretleri, bugün içinde bulunduğumuz bu şartlardan bu vatanın kurtulmasın en uzak ihtimalle dahi mümkün görmediğim için