Mustafa cingöz

Mustafa cingöz
@musticng
Sıkı Okur
“Ah! Ne hayattır bu! Şehrin gürültüsü ne berbat şey! Özlediğim cennete ne zaman kavuşacağım? Ne zaman doğduğum kırlara, ormanlara kavuşacağım?”
Reklam
“Babalarımız, dedelerimiz bizden budala değillerdi ya! Pekâlâ yaşadılar; biz de yaşarız. Tanrı ne verdiyse yer, karnımızı doyururuz.”
“Doğduğunu herhalde annesinden başka kimse fark etmemiştir; yaşadığını da pek az kimse bilir; fakat ölümünü kimse fark etmeyecek, öldüğüne kimse sevinmeyecek, kimse acımayacaktır.”

Reader Follow Recommendations

See All
“Ne mümkün ah! Ne mümkün unutmak Ne mümkün aşkı akılla yenmek...”
Mustafa cingöz

Mustafa cingöz

, started reading a book
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov
9/10 · 39.6k reads
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Mükemmel bir kitap Bir erkek aşık olduğu kadının mutluluğu için kendi canından vazgeçebilirmi Fransız Devrimi fakirlermi daha acımasız yoksa zenginler mi
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359.2k okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 days
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens
8.4/10 · 59.2k reads
“Bu şimdiye dek yaptığım en iyi, en doğru şey ve bu yolun sonu, şimdiye dek hiç bilmediğim kadar güzel, çok güzel bir uyku.”
“politikaları batsın, hileli düzenleri çöksün ve bunun akabinde umutlarımıza kavuşalım, tanrı Kral'ı korusun!”
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
Gözleri ışıl ışıl, ağızları açık, bir zafer kazanmanın, egemen olmanın mutluluğunu tattılar. Coşmuşlardı; dosttular.
Kıyının ufalıp sularda eridiği yerde, bir ada daha görülüyordu. Çocukların bulunduğu adadan neredeyse kopmuş bir kaya parçasıydı bu. Pembe ve belalı bir tek tabyası olan bir kale gibi, yeşil ormanın ötesinde karşılarına dikiliyordu bu kaya. Çocuklar, tüm bunlara, sonra denize baktılar. Öğleüstü bitmek üzereydi. Işığın yarattığı hayaller yok olmuştu; her şey olduğu gibi görünüyordu.
Mustafa cingöz tekrar paylaştı.
“Yahudiler sinirine dokunuyordu. Gereğinden fazla hiddetliydiler, ne zaman patlayacakları belli değildi. Dahası kurnazdılar. Romalılar bir şey yapacaklarında bunu açıkça, doğrudan yapmak alışkanlığındaydılar. Yahudiler ise içlerinden gelen dürtüye ayak uydurduklarında bir şeye asla doğrudan yaklaşmıyorlar, arkadan iş çeviriyorlardı. ”
Sayfa 231Kitabı okudu
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.