Yeni bir üslup yaratmalı insan, yaşlılık döneminde. Haksızlıklara , sömürüye, çirkinliklere onca yıl tanık olmanın ve her şeye rağmen, kötülüğün mutlak egemenlik sağlamadığını görmenin bilgisiyle; sakin bir itiraz geliştirmeli.
Konuşmaya ne lüzum vardı? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları , birbirinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.
Aslında hepimiz sığınılacak bir liman arama derdinde değil miyiz? Hem birine sığınmak hem de birinin bize sığındığını hissetmek hayatı daha çekilebilir bir hale getirmiyor mu? Hele bunun içerisinde sevgi varsa ve bu sevgi sıradan olmaktan çıkıp özel duygular barındırıyorsa bu güç veren bir durumdur. Güvenmek ve güvenilir olmak asla vazgeçemeyeceğimiz bir duygu...
"Seni" dedi, "insanlar boyuna posuna bakarak kuvvetli bir şey zannediyorlar, oysa Andersen'in her zaman yağmur altında, yalınayak kibritlerini satmaya çalışan kibritçi kızına benziyorsun!"