Kendisinin aşağı bir düzeyde bulunduğu inancı bir kıza çevresi tarafından telkin edilmiştir; böyle bir davranış kalıbına o derece kaçınılmaz bir şekilde itilmiştir ki, keskin görüşlü araştırıcılar bile zaman zaman kadınların gerçekten aşağı olduğuna inanma gibi bir hataya düşmüşlerdir. Bu yanlışlığın evrensel sonucu olarak her iki cins de, önünde sonunda, saygınlık kazanmak için başvurulan yolların anaforuna kendini kaptırmış ve kendisine hiç de uygun gelmeyen bir rol oynamaya çalışmıştır. Ya bunun sonucu ne olmuştur? Erkeğin de, kadının da hayatı daha karmaşık bir hal almış, aralarındaki ilişkiler her türlü içtenliğini yitirmiş, kafalarının içi bir sürü safsata ve önyargı ile dolmuş, bu yüzden her türlü mutluluk umudunu elden kaçırmışlardır.