Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Filmin uluslararası başarısının "İşte mutluluk bu!" der. Filmin uluslararası başarısının ilginç bir yönü, hem mutluluk idealini hem de mutluluğun günümüzdeki hayatımızın her alanına ne ölçüde nüfuz ettiği hakkında çok şey söylemesidir. Mutluluk her yerdedir: televizyonda ve radyoda, kitaplarda ve dergilerde, spor salonunda, yiyecek ve diyet tavsiyelerinde, hastanelerde, işte, savaşta, okullarda, üniversitelerde, teknolojide, internetde, evde, siyasette ve elbette ki market raflarında. Mutluluk kültürel imajınımıze musallat olmuştur; hayatlarımızda gündelik olarak (per diem) ve bıkkınlık verecek ölçüde (ad nauseam) yer etmiştir; mutluluk hakkında bir şey duymadan veya okumadan geçirdiğimiz günler nadirdir. Gerçekten de internette “mutluluk” kelimesi için basit bir arama yaptığımızda yüz binlerce sonuca ulaşırız. Örneğin Amazon’da adında mutluluk kelimesi geçen kitapların sayısı yüz yılın başından önce 300’ün altındayken bugün 2.000’i aşmıştır. İnsanların Twitter, Instagram ve Facebook’ta mutlulukla ilgili paylaşımlarının haftalık sayısında da aynı artış gözlemlenir. Mutluluk, kendimiz ve dünyamız hakkında sağduyulu anlayışın temel bir parçası haline gelmiştir. Mutluluk kavramına artık öylesine aşinayız ki, onu kanıksamış durumdayız. Bu bize öylesine doğal gelir ki, mutluluğu sorgulamak cüretkarca değilse bile alışılagelmişin dışındadır.
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Reklam
_Nevroz, anormalliktir. _Nevrotik, anormal davranışlı, kültüründen sapmış, ruhsal bozukluğu olan kişidir. Nevrotikler, kültürün üvey evlatlarıdır. _Nevrotik bir insan, kendini, kendi yoluna dikilen bir engel olarak görmektedir. _Nevroz, kişinin normal gelişimini engeller ve baş edemediği çatışmaların içine düşürür. _Anormal davranan herkes
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
Babam Hastanede Bir gün babam, diğerleri gibi bir hasta olmak için hastaneye gitmek istedi. Belki de gerçekten hastaydı ya da artik cesareti kalmamış ve her şeyden bıkmıştı. Annem babamin gitmesini istemiyordu. Ona evde kalmasını, kendisinin onu tedavi edeceğini ve banyo yaptıracağını söyledi. Babam tereddüt etti, bir ayağı dışarıdaydı, üzgün bir hali vardı ama yine de gitti. Onu hala hatırlıyorum, Paix Caddesi'nin sonunda giden, o deri kiyafetli yaşlı adamı. Hastanede, özel odada kalmak istemedi. Bütün hastalar, doktorun yanında yatıyor olmaktan dolayı gurur ve mutluluk duyuvor, özellikle de onları güldürmek için bir sürü saçmalık yapmasını seviyorlardı. Babam portakallarla top oynuyor, hatta hastalara bile nişan aliyordu. Büyükannemle birlikte hastaneye babamı görmeye gittiğimizde, babam ninemin şapkasını aldi ve kendi kafasina taktı. Belki de, babamın sayesinde, ölmeden önce son bir kez gülen hastalar olmuştur.
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.