Mola Yeri
Yaşadığın hayata yol denir, nefes alış verişlerin yolculuk hali; Nefessiz kaldığın her an mola yeri! Hangi mola yerin de neden duruyor nefesin? Ağlamaktan mi ? Gülmekten mı?Mutluluktan mı? Kederden mi? Kaçıp kurtulmak üzerine mi yoksa hemen kavuşmak üzerine mi yolculuğun? Gölgen ile arana hangi mesafeler giriyor bu yolculukta?Boyu uzun mu kısa mı olur gölgenin? Hangi deneyde öğrenmiştin mum ışığında gölgenin boyunu ölçmeyi yada hangi aynada görmüştün en uzun ve en kısa mumun gölgesini? Bilmiyorum fen bilimi bilmeyen anlayamaz ne yazdığımı ama sen anlarsın sebebini. Bu yolculukta ben gölgemden uzağa düştüm.... Mola yerin de gölgemi unuttum, nefessiz kaldım; Kederden kaçmaktı niyetim, olmadı.. :(((
Köyde yaşayan çiftin yedi tane kız çocuğu vardı. Çok istemelerine rağmen erkek çocukları olmamıştı. Sekizinci çocuğa hamile kalan kadın bu sefer ki erkek olsun diye dua ediyordu. Bu dua sonucunda neler oldu neler. Kocası bu konuda çok baskı yapıyordu kadına. Yedi kız babası olması köyde alay konusu olan adam köy ahalisinin dilinden kurtulmak için erkek çocuğa sahip olmak istiyordu. Adam evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra kadının doğum sancısı başlamıştı. Köyün ebesini çağırdılar. Haber alır almaz hemen gelen ebe doğuma başladı ve mutlu haberi verdi “Gözünüz aydın erkek” dedi. Mutluluktan ne yapacağını bilemeyen kadın çocuklarının biriyle hemen kocasına haber yolladı.Köy kahvesinde oturan adam erkek bebeği olduğu haberini alınca mutluluktan havalara uçarak kahveciye “Herkese benden çay heyt be oğlum oldu” diye seslendi. Sonra da büyük bir mutluluk içinde koşarak eve geldi. Bu arada kadın da henüz bebeği görememişti. Adam geldikten sonra hemen bebeği sordu “Nerde oğlum oğlumu getirin bana” diye mutluluk içerisinde bağırıyordu.Ebe kundağa sardığı bebeği getirdi ve kundağı açtığıda adam ve kadın şok oldu. Çünkü bebeğin bir kolu ve bir bacağı yoktu. Diğer kolunun ise yarısı yoktu .Adamın hemen kafasına şu soru geldi. ”Sen hayırlı ve sağlıklı evlat istemedin, cinsiyeti vermek eşimin elinde değildi, Allah beni imtihan etti ve al sana erkek çocuk dedi” diyerek imtihanı anladı.Biz kim oluyoruz da Allahın yarattıklarını beğenmiyoruz. Bir tırnağını yaratmaya dahi gücümüz yetmezken onun verdiği bu güzelliklere burun kıvırıyoruz. Sahip olduklarımızın kıymetini bilelim.
Reklam
Ne Güzel Şeydir Ağlamak (Şiir)
Ne güzel şeydir ağlamak, Gücünü yitirdiği anda, Bu beni aşıyor dercesine kurtulmak Bazen bir vazgeçiştir, Bazen deliler gibi bağlanmak, Ne güzel şeydir ağlamak Ne güzel şeydir ağlamak Çaresizliğin tam ortasında Bazen dört duvar arasında Öyle herşeyi gözyaşına satarak Herşeyin içinden kurtulmak Ne güzel şeydir ağlamak Ne güzel şeydir ağlamak Kimi zaman mutluluktan Çoğu zaman mutsuzluktan ağlamak, Ya Gidiyorum demektir Ya da gitme demektir ağlamak, Ne güzel şeydir ağlamak Ne kötü şeydir gülmek, Ağlamak gerektiği yerde gülmek.... - Mustafa Payam
Ağustos Ayı Hikaye/Deneme Etkinliği
Yazar: İsimsiz Hikaye Adı : ÇERDEN ÇÖPTEN HİKAYE Link: #32395399 Ressam : Boccioni ilgili resim : Simultaneus Visions hizliresim.com/ODy42Q ÇERDEN ÇÖPTEN HİKAYE Adam, sabaha karşı indi şehre. Öyle, her gittiği yeri doğup büyüdüğü, kendini güvende ve mutlu hissettiği yer gibi benimseyen, her gün
14 öğeden 11 ile 14 arasındakiler gösteriliyor.