Türk ve Kürtlerin ortak örgütlenmesi
Bütün milletin beka ve bağımsızlığını kurtarmak için birleştiği şu tarihi günlerde bir yabancı devletin himayesine sığınarak alçakça ve esir yaşamayı tercih eden her türlü görüşlerin, memleketi ayrılığa düşürecek her nevi cemiyetlerin dağıtılması pek vatani ve zaruri bir vazife olmakla, Kürt Kulübü hakkındaki hareket tarzı âcizlerince de pek uygun görülmüştür. Şu kadar ki, İtilaf devletlerinin hakları çiğneyen muameleleri, İzmir'in Yunanlılara işgal ettirilmesi tesiriyle memleketin en ücra köşesinde bile hasıl olan büyük uyanış, her türlü siyasi ihtiraslardan ve menfaatçı maksattan arınmış olmak üzere Müdafaai Hukuku Milliye ve Reddi İlhak Cemiyetlerini doğurmuş ve bu cemiyetlere, hangi siyasi zümreye mensup olursa olsun, her Türk, her Müslüman iştirak etmiş ve milli vicdanın fiili tezahürleri bütün cihana bu suretle ilan edilmekte bulunmuştur. Dolayısıyla Diyarbekir ve oraya bağlı yerlerde de Müdafaai Hukuku Milliye ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin teşekkül ve teessüsüne aracı olunmasını ehemmiyetle tavsiye eylerim. Ve bilhassa Kürt Kulübü'nün üyeleriyle bugünkü âcizane telgrafnamem dairesinde müzakere ederek uzlaşmak uygundur, Efendim.
15 Haziran 1919 Diyarbekir Vilayeti VekâletineKitabı okudu
Kalemi elime aldım. Ne yazacağım? Heyhat! Kalemimde yazma gücü göremiyorum. Elim titriyor, beynim çatlıyor. Of! Bu hayat bende dayanma gücü bırakmayan bir işkence oldu. Herkes ne kadar şen, ne kadar memnun görünüyor; halbuki ben varlığımdan pişmanım. Hüzün dalgalarının çarpması şiddetiyle düşüncem üzüntülere boğuluyor.
Reklam
Vatanın parçalanması tehlikesini aynen gösteren safhanin kanlı icraatı, milli vicdanı bir kurtuluş emeli etrafında ve Müdafaai Hukuku Milliye ve Red- di İlhak Teşkilatı namı altında seri bir surette toplamaya başlamıştır. Yalnız mitingler vesaire gibi gösteriler, büyük gayeleri hiçbir vakitte kurtaramaz ve ancak sinei milletten bilfiil doğan
PDF
Başlayalım,
Kalemi ele aldım. Ne yazacağım? Heyhat! Kalemimde yazma iktidarı göremiyorum. Elim titriyor, beynim çatlıyor. Of! Şu hayat bence tahammül edilemez bir azap oldu. Herkes ne kadar şen, ne kadar memnun görünüyor, halbuki ben vücudumdan pişmanım. Hüzünlerin dalgalanma şiddetiyle fikrim kederlere boğuluyor.
Sayfa 13 - İstanbul, 25 Nisan 1292* (7 Mayıs 1876)Kitabı okudu
Yadigarlarım
Kalemi elime aldım . Ne yazacağım? Heyhat! Kalemimde yazma gücü göremiyorum. Elim titriyor,beynim çatlıyor.
Sayfa 41 - İstanbul, 1876Kitabı okudu
‎-‏أولياء الله الذين إذا روءا زكرالله Cenab-ı Hakkın velileri o kimselerdir ki görüldükçe Allah hatıra gelir (Haysemı 78) Nacizane düşüncemi yazara atfetmeden dile getirmek isterim. Veli demek dost demektir. Hiçbirimiz haşa Allah’ın düşmanı olmayı istemeyiz hepimizin Allah’ın dostu olmayı isteriz. Allah’ın dostu olmayı istediğimiz halde bize bakan bizde Allah (cc) hatırlıyor mu acaba ? Hatırlatıyor muyuz acaba? Üstat Necip Fazıl’ın da dediği gibi “O yüz ki her hattı tevhid kaleminden bir satır, o yüz ki göz deyince Allah hatırlanır” Göz deyince Allah hatırlananlardan olabilmemiz duasıyla