Nâilî-i Kadîm
"Gönlüm gibi ey nâme gidip yârda kaldın.
Baş üzre yerin var ham-ı destarda kaldın."
– Ey mektup, gönlüm gibi gidip sevgilide kaldın.
– Baş üzre yerin var sarığın büklümlerinde, sarığın kıvrımlarında kaldın.
“Gül ateşe düştü, bülbülün gönlü yaralandı,
Bülbül bir güle bir ateşe bakıp ağladı.”
Nâilî-i Kadîm
Tutmaz kanâ'at ehli müsellem gedâlıgın
Kalb-i selîmin olmayıcak şeh Selîm isen
"Nâilî-i Kadim
(Yavuz Sultan Selim dahi olsan, kalbin selim olmadıktan sonra kanaat eden kalpler saba layıkıyla kulluk etmezler.)
Sayfa 267Kitabı okudu
kadem kadem gece teşrîfî nâilî o mehin
cihan cihan elem-i intizâra değmez mi
nâilî-i kadîm
(Ey Nâili! O ay yüzlü sevgilinin, gece vakti, sana doğru adım adım gelişi dünyalar dolusu acı çekmeye, beklemenin elemine, dünyalarca eleme değmez mi?)
Sayfa 75 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
O plâjda onsuz
kadem kadem gece teşrîfi nâilî o mehin
cihan cihan elem-i intizâra değmez mi
Nâilî Kadîm
( ey Nazlı, o ay yüzlü sevgilinin, gece vakti, sana doğru adım adım gelişi, dünyalar dolusu acı çekmeye, beklemenin eylemine, dünyalarda eleme değmez mi?)
Naili-i Kadim-17.yy
Maruz ki ‘asa-yı kef-i Musa’da nihanuz
Mar anlama maruz ki teh-i pada nihanuz
Güncayişümüz dide-i Mecnun’adur ancak
Nireng-i cemalüz ruh-i Leyla'da nihanuz
Bir yılanız ki, Hz. Musa’nın avucundaki asada gizliyiz.
Yılan anlama, karıncayız ki ayaklar altında gizliyiz.
Mecnun’un gözlerine sığarız biz ancak.
Güzelliğin büyüsüyüz, Leyla’nın yanağında gizliyiz.