Peşinden gittiğimiz şeyin tersini gerçekleştiririz, kendimize vaat ettiğimiz güzel yalanların aksi istikamette ilerleriz. Vasat yazın türlerinin en az sıkıcılarından biyografilere duyduğumuz ilginin kaynağı da budur.
‘’ …… sön, kısacık mum, sön!
Ömür bir yürür gölge; zavallı bir kukla
ki sahnede salınıp çırpınarak saatini dolduruyor,
sonra bir daha adı duyulmuyor:
Bir aptalın anlattığı bir masal bu;
sırf gürültü, patırtı; bir anlama geldiği de yok. ‘’
Sokrates der ki : “ Tanrılardan biri hazla elemi birleştirip karıştırmak istemiş, bunu başaramayınca, bari şunları kuyruklarından birbirine bağlayalım,demiştir.
“ Sen tut, tabiatın şaşmaz , hiçbir yerde değişmez kanunlarını hor gör sonra o senin yaptığın, bir taraflı, acayip münasebetsiz kanunlara uymaya çabala. “