İnsan iki rekât namaz kılar; kıldığı bu namazı beğenir ve ona güvenir. Aslında namaz sâlih bir ameldir, fakat bu insanın namazını beğenmesi ve ona güvenmesi, namazının fazilet ve sevabını giderir. Bir başkası da günah işler, fakat günahından pişmanlık duyar, sıkıntı ve üzüntü her taraftan onu sarar. Bundan ötürü Allah'a olan ihtiyaç duygusu daha fazla kendini gösterir ve onu günahtan alıkoyar.
Ya namazı, hatırına bile getirmeyenler, namazı vazife tanımayanlar ne olur?
Reklam
Çünkü tevbe eden, hiç günah işlememiş gibi olur.
Fen ilmleri, alemdeki nizamın, düzgünlüğün tesadüfen olmadığını ve bir yaratıcının bulunduğunu anlamaya, bilmeye ve imana kavuşmaya sebep olur.
Kuvvetli îmân şöyledir ki, ateşin yakdığına, yılanın zehrleyip öldürdüğüne yakin üzere inanıp kaçdığımız gibi, gönlünden tam olarak, Allahü teâlâyı ve sıfatlarını büyük bilerek, Onun rızasına ve cemaline koşmak ve gazabından, celaletinden kaçmak ve îmânı, mermer üzerine yazılan yazı gibi sağlam olarak gönlüne yerleşdirmekdir.
Namazı dahi tam tekmil yerine getirdiğimiz gibi, yaptığımız çoğu şeyi -namaz da dahil-olması gerekenleri gözden geçirerek araştırıyoruz. Onu da aklımıza gelince... Oysa bir düşünseydik,ne kadar toplanmış olsaydık ve ne çok imkânımız vardı ibadet etmeye, Allah'ı anmaya, O'nun yaşamak için.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.