Patolojik narsizmin talepkarlığı haddinden fazla, hiçbir zaman yerine getirilemez ve düzenli olarak kendini, edinilmiş gereksinimlerin bir içsel yıkımı sürecine göre ikincil olarak ifşa ederken, çocuksu normal narsizm çocuğun gerçek ihtiyaçlarla ilintili talepkarlığında yansıtılır.
Sayfa 39Kitabı okuyor
"İnsanların yabancılara karşı hissettikleri gizlenmeyen nefret ve hoşnutsuzluğu biz insanın kendini sevmesi yani narsizm olarak adlandırıyoruz."
Belki de narsizm, 'Kişinin kendini önemli hissetmesi' değil, 'önemli biri olarak görünme isteği'ydi.
Narsisizm terimi klinik tariften türemiş ve 1899 yılında Paul Nâcke tarafından kendi bedenine genellikle cinsel bir objenin bedenine muamele edildiği gibi muamele eden, yani kendi bedenine bu eylemler aracılığıyla eksiksiz bir tatmin elde edene kadar bakan, onu okşayan, seven bir insanın tutumunu tanımlamak üzerine seçilmiştir.
Sayfa 5Kitabı okuyor
Bağımlılık düzeyinde beğenilme arzusu uyandırdığı ve beğeni(like) alamama/eleştirilme gibi kaygılara sevk ettiği bilinen, buna bağlı olarak da narsizm, anksiyete, dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi kişilik bozukluklarını tetiklediği hekimlerce kabul edilen bilinçsiz sosyal medya kullanımının, fıkhî açıdan problemli olduğu söylenebilir..
Ne garip, bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçtiği siz olursunuz.
Bir toplumda gönlün şarkılarını söyleyenler varsa, narsizm hastalığı burçları aşıp orada otağ kuramaz.
Psikanalitik anlayış içinde narsizm öznenin kendine yatırımını incelemekte kullanılır. Geçmişte bir sapkınlık olarak algılanan narsizm artık temel bir gelişme evresi olarak algılanmaktadır.
Bireyin gelişiminde başlangıçtaki narsizm evresi vazgeçilmezdir. Bebek, annesinin bakışında, sözlerinde, okşayısında onun sevgisini görür. Kendini kabulün ve sevmenin ilk evresi budur, daha ileride başkalarını sevmesini ve başkalık duygusunun (öteki var!) öncüllerini bu sağlar. Bu erken ilişki öğeleri psişik büyüme faktörüdür. Çocuğun narsizmi anne babasınınkiyle belirlenir. Eğer bu ilişki tatmin edici biçimde cereyan etmișse, çocuğun kişiliğinin gelişimi, iletișim ve düșünce açısından elverişli koșullarda meydana gelir. Kimlik duygusu bu anda oluşur. Ben ile öteki arasındaki ayrım ise daha ileride gelişir. Bu gelișimin güçlüklerle karșılaștığı durumda, çocuk annesinin ilgisini çekmekte güçsüz kaldığını hisseder ve başkalarının ona verebilecekleri karşısında ilgisizlik duyar,
depresif bir "alan" olușturur. Çocuk gerçek bir ıstırap çeker ve varlık duygusunda boșluk hisseder.
Yeni nesil ebeveynlik sayesinde yeni bir jargonumuz da oldu Sharenting İngilizce bu sözcük share (paylaşım) ve parenting (ebeveynlik) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor ve ebeveynlerin çocuklarının fotoğraf ve videolarını sosyal medyada gereğinden fazla paylaşmaları anlamına geliyor. Yani buna bir tür dijital narsizm de diyebiliriz..
Sayfa 72 - Mundi KitapKitabı okudu
