Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalp ağrısı fiziken hissedilir mi? Gözler dolmadan önce neden yanar cayır cayır? İnsanın ağlarken kalbi sıkışır mı? ~Bu gece benimle ölür müsün? +Kalbimden bir hüzün geçti... Eskiler neden hep daha güzeldir? Neden acılar geçmez? ~Her gece kalbimde sanrılar... Yaşamak gün geçtikçe neden zorlaşıyor ki? Boğazında bir yumru oluşur insanın, yutkunamazsın. Hoş yutkunsan da geçmez. İyileşemiyorum. Yeni birine dönüşüyorum. Kimseye ve hiçbirşeye tahammül edemiyorum. Nasıl? Nasıl bu hale geldim anlamıyorum, düşünemiyorum. Kabul, düşünmek de istemiyorum fakat bir açıklaması olmalı bunca şeyin. ~Kaldı izi hoşçakalların... open.spotify.com/track/43uCTYtko...
Nasıl yiyecekleri,giyim ve temizlik ürünlerini boykot ediyorsak sanatçı kimliğiyle zulme katkıda bulunan insanları da boykot etmemiz gerekiyor. Ne pahasına olursa olsun Filistin'i apaçık destekleyen ünlüler var,mesleği bıraktılar bunun için. Belki maddi olarak çok şey kaybettiler ama "insanlıklarını kaybetmediklerini kanıtladılar.
Reklam
Topraklanmış köklere sahip olan ağaçlar güçlülerdir ve kendi kendilerini onarabilirler. Kökleriyle topraktan beslenir ve güçlenerek büyürler. Topraklanma aynı zamanda ağacın esnek olmasını ve kendi kendini onarabilme yeteneğine sahip olmasını da sağlar; böylece ağaç köklerinden kopmadan, kökünden sökülmeden değişim rüzgarlarına kendini bırakarak bu rüzgarlara ayak uydurabilir. Yaylanma (elastikiyet) ritmik bir şekilde bir topraklanıp bir "havalanma" becerisidir. Bu canlılık topraklanmanın dinamiğidir. Saldırganlık ise özellikle içgüdüleri ve gücü kullanma açısından biyolojik bakımdan canlı ve enerjik olma becerisidir. Hareketsizlik halinde (travmatize olunduğunda) savunma için gerekli bu enerjilere ulaşmak mümkün olmaz. Sağlıklı saldırganlığın (sağlıklı agresyonun) onarılması travmanın iyileştirilmesinin en önemli yanlarından biridir. Yetkilendirme kişisel otoritenin kabulüdür. Kişinin kendi enerjilerinin yönünü ve onların nasıl ortaya konulacaklarını seçme kapasitesinden doğar
Şehrim kalabalıklaştı. Gökyüzümdeki yıldızlar şehrin ışıklarından görünemez oldu. Tek bir afet o muazzam yıldızları görmemi sağlayacaksa bir deprem, bir kıvılcım beklemek çok mu küstahca? Balkona rengarenk çiçekler ekecek,suluboya resimleriyle saatlerimi geçirecek kadar hayat doluyken nasıl birdenbire gecelerce uykusuz kalıp tek bir noktada
İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.
Sayfa 110Kitabı okudu
"Bu kadar korkan insanlar hiçbir şey yapamazlar." "Sen nasıl yaptın öyleyse?" "Ben onların on misli, yüz misli korkuyordum da ondan. Nasıl yaptım, ben de bilmiyorum. Parmağım tetiğe dokunuvermiş." "Ya şimdi Kasım?" "Şimdi o kadar çok öldüm ki, korkuya alıştım."
Sayfa 561 - YKYKitabı okuyor
Reklam
"Nasıl da almış aklımı, Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,"
Sayfa 32
Raşit Ulaş - İsimsiz Oğullar ve Tanrı Kuşları
allah’a ve türkiye’ye kırgınım günahım ve sevabım sizin olsun ikinizi de çok seviyorum bütün kaybedilmiş günlerin ardından koşarak uzaklaştım incinen bir ruh ve zay olmuş bir ömür bütün diklenişlerin ardından öylece yere kapaklanmaktı dünyanın getirdiği şimdi sana hangi yüksek sesle bağırayım ey kalan günlerim ey ne kadar kaldığını bilmediğim
Zor zamanların olur, Nasıl çıkarsan içinden, Omurgan da öyle şekillenir...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.