Yaşlı insanlar geride bıraktıkları gençliklerinin mutlu günleri akıllarına geldiği zaman böyle buruklaşırlar. O güzel günlerin bir daha yaşanamayacağını ve geriye dönüşün mümkün olmadığını düşünmek, yaşanmış acıları hatırlamaktan daha fazla üzüntü verir onlara..
Ne mutlu bana, artık saçlarım rüzgarda uçuşabilecek kadar uzadılar. Onları kaybetmem, sonbaharda bir ağacın yapraklarını dökmesi, ilkbaharda yeniden onlara kavuşması benim için.
Her zaman, herkes bir şekilde sevdiklerini kaybediyor, ayrılıyor onlardan, ya acı, ya ölüm, ya mesafe, ya vefasızlık, sonuçta bir şeyler ayırıyor insanları.
İnanıyorum ki çok daha iyi günler bekleyecek bizleri. Bunu hak ettiğime inanıyorum. Bu bir dini görüş değil. Öyle olmalı. burada bitmemeli her şey. Hayat bu olamaz.
Zaten bu dünya biz iyiler için değil kesinlikle değil. Bizim yerimiz başka yer olmalı. Evet, bambaşka bir yer. Neden hep iyiler ölür, iyiler acı çeker, neden?
"Yani günlüğünü ve senin hayatını yazardım." dedi. İşte bu bana yeterdi gerçekten. Her zaman güzel hatırlanmak. Ama lütfen kitabın ön sayfasına güzel, uzun saçlı bir resmimi bastırın. Elif seçsin resmimi. Ama bir dakika. Ne oluyor? Tanrı benimle ve ben de güçlüyüm ve hastalığımı yendim.
İnsanın bazen Polyanna'cılık oynamaya ihtiyacı var. Çünkü insanlar her zaman mutlu olamazlar. Mutlu olmak istiyorsanız mutlu olmak için çabalayın ve mutlu olacak sebepler bulun.