O Yazın Tanrısı, savaşı başka bir gözle görüp, diğer taraftan anlatan kitaplardan.12 yaşındaki Luisa'nın ailesi ile birlikte Nazi subayı olan eniştesinin çiftliğindeki yaşamına konuk oluyoruz, 1945 yılına ışınlanıyoruz.Luisa çok kitap okuyan,iyi gözlem yapan, akıllı bir çocuk.O yıl onun büyümek zorunda kaldığı yıl olacaktır çünkü bombalar eşliğinde, göçmenler ile birlikte, ilk aşkın gölgesinde,Naziler için çalışan bir baba, iğrenç bir enişte,iki ayrı fiyasko abla ile beraber, bazen dehşet ve çaresizlik bazen şaşkınlık ve hüzün dolu ;birçok travma ile kuşatılmış günler geçirmektedir.Ama asıl Luisa'nın hayatına düşen gölge savaşın yanı sıra başına gelen daha feci bir olaydan kaynaklanmaktadır.
2. Dünya Savaşı ile ilgili çok kitap okudum, daha iyilerini de okudum ama bunu da sevdim. İnsanın beyninde zamanla büyüyen,etkisini sonra gösterenlerden.İnsanı bir anda çarpmıyor ama ruhunda iz bırakıyor. İncelikli, güzel yazılmış bir eser ve iyi çeviri.