Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, Belini sarmayalı, Gözünün içinde durmayalı, Aklının aydınlığına sorular sormayalı, Dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Reklam
Kalbimdeki çarpıntı, ve beynimdeki düşünce gibisin.
“Ümit dünyası bu. Gün doğmadan neler doğar.”
Galile'yi dünya dönüyor diye yargılayanlar, özgürlük savaşçısı Robespiyer'i, gazeteci Marad'ı giyotine gönderenlerin, Namık Kemal'i ölüm zindanlarına bırakanların, inandığı düşüncesinden ötürü 12 yıl işkenceli zindanlarda yatan Nazım Hikmet'in, emperyalizmin emriyle yurtseverleri 1950'de zindanlara dolduran, tahkikat komisyonları kurduran zihniyetin 71'deki mirasçısı veya temsilcisi, iddianameyi yazandır.
Bayramın kutlu olsun kadınım. Unuttum söylemeyi Sesini duydum mu, dünyayı unutuyorum. Nice nice bayramlara, güzelim.
Reklam
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekliyor beni bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık, aynı daldaydık. Aynı daldan düşüp ayrıldık. Aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık.
Kesemde verecek şeyim yok.. yüreğimden verdim.
Sayfa 39 - Yapı Kredi yayınları 20. BaskıKitabı okuyor
Papatya kızmadı hiçbir zaman yapraklarından fal bakılmasına. Gün olur belki sevmeyi de öğretebilirim umuduyla.
Reklam
Dışarda bozkırın üstünde birden bire, Taze toprak kokusu, kuş sesleri ve saire. Dışarda bahar geldi karıcığım bahar.
Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Günler gitgide kısalıyor, Yağmurlar başlamak üzere. Kapım ardına kadar açık bekledi seni. Niye böyle geç kaldın?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.