“İyilik ruhunun gösterdiği gayret dolu bir çabaydı bu; ama hiçbir faydası olmadı. Alın yazısı fazlasıyla baskındı ve onun değişmez kanunları, kati ve korkunç yıkımımın emrini çoktan vermişti.”
“Kendi hissettiklerini herkesin hissetmesini istemişti, içindeki hiçlik duygusunu genç insanlara bulaştırmak, onları dönüşü olmayan bir yolda saatte 200 km hızla giden arabalara çevirmek istemişti.”
“- Sadece et yığınları kendini asar. Sadece onlar bileklerini keser ya da ilaçla ölmeye çalışır. Kafaya ateş etmek! İşte, yapılması gereken bu! Sadece düşünmekten yorulanlar beyinlerini öldürmek için şakaklarına dayarlar namluları. Düşünmekte daha da ileri gidenler susturucu takarlar silahlarının namlularına. Kimse duyup da toplamasın cesetlerini diye. Düşünmekten çirkinleşmiş beyinlerine benzesin dört gündür kokan bedenleri diye. Tek bir kurşun! Dünyanın en ağır sorunlarını çözer. Sadece düşünenler deler kafatasını.”
“Bazen elimi yüzüme götürdüğümde bir burun, bir göz, bir ağız bulamamaktan korkuyorum.’ İşte böyle söylüyordu kitabında. O zamanlar benim için hiçbir şey ifade etmiyordu bu cümle.”
“- Ben, diyordu, insan değilim. Çünkü üşüyorum. Sizler üzerinizi hatıralarınız, aileleriniz, dostlarınız, mesleklerinizle örterken ben üşüyorum. Çünkü bunların hiçbirine sahip değilim. Ve olmak da istemiyorum. Benim üzerimde sadece kaşmir bir takım elbise var. Sahip olduğum tek şey bu. Beni sizden koruyan tek şey. Siz çıplakken üşümezsiniz, ama ben titrerim. Bütün dünyaya karşı kaşmir bir takım elbise. Soyunursam ölürüm... Görünmez giysileriniz birer birer yok olduğunda öleceksiniz. Belki de uzun zamandır ölüsünüz. Masanın ortasındaki, ağzına portakal sokulmuş bu domuz kadar ölüsünüz... Hepinizi yemek istiyorum. Yiyip bitirmek. Doğal dengenin içinde hiçbir yeriniz yok. Aklınız ve onun ürünü olan dünya utanç verici. Hepinizi yemek istiyorum.”
.